Ak Parti'nin ülke genelinde ve dış işlerde güzel işler yaptığı bir gerçek. 'Ateş düştüğü yeri yakar denir' ilimizde yapılması gereken işler zamanında yapılmayınca, çok uzun rötarlar yaşanınca il olarak büyük üzüntüye düçar olduk.

Başta hastane inşaatı, uzun zaman nereye yapılsın telaşı yaşandı. Zamanın milletvekili, belediye başkanı, il teşkilatı anlaşmazlığı hastane arsasını temin edemedi. Beş altı yıl devam eden bu anlaşmazlık nihayet sağlandı da ihale yapıldı ve inşaat başladı. Bu yaz hastane binasında hızla yükselme olacağı büyük ihtimalle 2018 sonuna bitebilir, 2019 baharına kadar faaliyete geçer. Ak Parti hastaneyle ilgili kamuoyunun yaşadığı sıkıntıyı geride bırakmış oldu.

Çok geç kalması dolayısıyla Ak partiyi zor durumda bırakan diğer iş Bilecik, Yenişehir arası 25 km lik yol. 7 sene yol ihalesi yapıldı, kaybeden şirket itiraz etti, mahkemeye verdi. Bir kaç sefer bu olaylar devam etti. Nihayet geçen yıl ihaleyi alan şirket yol çalışmalarına başlayabildi. Ne yazık ki çalışmalar kaplumbağa hızını aşamadı, bu hızla giderse 25 yılda zor biter. 

Ak Parti teşkilatı geçen aylarda Genel Başkan Yardımcısı Eskişehir Milletvekili Harun Karacan'ı ilimize Sivil Toplum Kuruluşlarıyla müşavere yapmak üzere gönderdi. Sivil Toplum Kuruluşları Karacan'a Bilecik, Yenişehir yolunun neden yapılmadığını sordular. Evvelce Belediye Başkan Aday adayı Milletvekili aday adayı olan Emekli Öğretmen Salih Kaya toplantıda yaptığı konuşmayla dikkat çekti. Bu hususta haberimizi dünkü gazetemizde okudunuz.

Geçtiğimiz hafta milletvekili Halil Eldemir, İl Başkanı Fikret Karabıyık ve Merkez İlçe Başkanı Nail Öztürk gazetemizi ziyaretlerinde konu gündeme geldi. Yolun 2019 yılında tamamlaacağı şeklinde ihalesinin yapıldığını, 2018 yılında bitmesi için yaptıkları çalışmaların semeresini göreceklerini, büyük ihtimalle 2018 yılında yol tamamlanmış olarak görebileceğimizi beyan ettiler. 

Bu yıl içerisinde dedikleri gibi Bilecik, Yenişehir yolu biterse Ak Parti kamuoyunun baskısından kurtulur. Aksi halde bunun hesabını ağır öder diyebiliriz.

Ak Partiyi zor durumda bırakan konulardan birisi üniversitede bir evvelki döneme göre gerileme dönemi yaşanması. İki yıldır gelen talebe sayısında azalma kaydediliyor. Mevcut olan öğretim görevlilerinde kaçış devam ediyor. Yönetim yönetmek yerine personeline karşı huzur vermeyen kararlarına devam ediyor. Nihayetinde Rektör atamalarını Cumhurbaşkanı yaptığından fatura Ak Partiye kesiliyor.

İl Genel Meclisinde yaşanan başkanlık krizinde, seçimler sırasında gereken hassasiyet gösterilmediğinden muhalefete koz verildiği kamuoyunun düşünceleri arasında. Kamuoyu, partisine ihanet ederek muhalefetle anlaşıp başkanlığı ele geçiren şahsın istifa etmedikçe bu keşmekeşliğin devam edeceği gerçeğini biliyor. Esas merak edilen konu ise muhalefeti birleştiren, birinin partisine rağmen başkanlığa aday olan, bir diğer partilinin partisinin adayına oy vermeyerek boş oy vermesini kim sağladı? Ak Parti bu ortamı sağlayanı bu güe kadar aramadı. Bunu bulup cezalandırmadıkça kamuoyu rahatlamaz.