Geçen hafta, HDP Almanya Hamburg’da bir miting yaptı ve Türk bayrağına karşı tavrını, hiçbir şüpheye mahal vermeyecek şekilde ortaya koydu. Bir kere daha ve açıkça… Bütün ajansların haber verdiğine göre salonda, zalim İsrail’in, uzak Japonya’nın ve adı bilinmeyen devletçiklerin bayrakları vardı ama Türk bayrağı görünmüyordu.

Hem Türk milletine,hem de kendi insanına karşıbu tavır; öyle yankı buldu ki, HDP açıklama yapmak mecburiyetinde kaldı… Açıklamayı dikkatle okuyan HDP’nin bayrağımıza ve bayrağımızın temsil ettiği mânâyanefretinihemen görür. Bakın “Türk bayrak astık” demiyor:“Sayın Demirtaş’ın konuşma yaptığı salonda pek çok bayrak olmasına rağmen Türkiye bayrağı olmadığı iddia edilmektedir. Salon, uluslararası etkinliklerin yapıldığı bir spor salonudur ve bu nedenle Türkiye bayrağı da olmak üzere tüm bayraklar salonun demirbaşı olarak önceden asılı durumdadır.” Yani biz asmadık, zaten vardı ve biz onu kaldıramadık. Türk bayrağı demiyor, Türkiye bayrağı diyor. Hem de iki defa… Israrla…

Salonda Türk bayrağı olmadığı haberini veren ajanslar, salondaki bayrakların resimlerini neşrettiler. Böylece iddialarını ispat ettiler. Ama adı geçen parti, iddiasını ispatlayacak bir resim neşredemedi.

Dikkat etmişsinizdir, ‘Türk bayrağı yoktu’ demedim, ‘görünmüyordu’dedim… Zirabayrağımıza karşı zihniyetin–özrü kabahatinden büyük– açıklaması daha büyük suç… Ne yapalım, salonda vardı ve biz onu kaldıramadık… Cümlelerin altındaki sinsi mânâ bu… Yaptığıhinliğe, adi ve seviyesiz şark kurnazlığına bakın... Bayrağımızın tanınmaması, ay yıldızın görünmemesi için alttan düğüm atmışlar bayrağa...

Herkes bayrağımızdaki renklerin ve ay yıldızın hangi yüce değerleri temsil ettiğini bilir.Menfur zihniyet, bayrağımızdaki bu değerlere düşman olduğunu bir kere daha uygulamaları ile gösterdi.‘Uygulaması’ değil, ‘uygulamaları’… Zira Azerbaycan bayrağına da, ay yıldızı görünmeyecek şekilde düğüm atılmış.Düşmanlığın neye olduğu ayan beyan değil mi?… Bunu Müslüman bir Kürt yapmaz, yapamaz!..

Cahil cüretkârdır… HDP, dünyanın gözü önünde ortaya koyduğu bu pervasız İslâm nefreti ile her şeyden önce, temsil ettiğini iddia ettiği Kürt kardeşlerimize hakaret etmiştir. Zira Kürtler Müslümandır… Onların gözü önünde HDP şefleri; onların inançlarına tahammülleri ve saygıları olmadığını göstermiştir.

Çeşitli vesilelerle herkes gibi benim de Kürt kardeşlerimizle münasebetlerim olmuştur, olmaktadır. Bu zamana kadar, İhanet Çetesi ve emir eri HDP ile onları, herkes gibi ben de ayrı tutmuşumdur. İhanet Çetesi ve HDP sebebiyle en ufak bir imada bile bulunmamışımdır. Yazılarım ortada… Ama bu bayraklarımıza yapılan hain ve hin tavra rağmen hâlâ seçimlerde onlara destek olacaklarsa hakkımı helâl etmem. Üzerinde şehitlerin kanı, hilâl ve yıldız olan bir bayrak, diğer bayraklara benzemez. Meselâ Amerikan bayrağı, bir moda defilesinde mayo olabilir. Ama üzerinde şehitlerin kanı, hilâl ve yıldız olan bayrağa el ve dil uzatılamaz; uzatanlâyığını bulur.

Hakkım olduğu iddiasında değilim. Bir prensibi ortaya koymak istiyorum. Fert olarak hakkım olmayabilir ama bayrağıma bu saygısızlığıyapanlara ve onları destekleyenlere bu kadarcık olsun bir tavır göstermeye; zihniyetin şeflerine nefretimi ve kızgınlığımı; onlara destek verenlere sitemimi ve kırgınlığımı ifadeye, herkes kadar benim de hakkım vardır.

Gördüğünüz gibi, her bayrağa gösterilen tavır bile çok görülmüş…Diğer bayraklara dokunmadıklarına göre bayraklarımızın insanlığa mesajını örtmek zavallılığına tevessül etmişlerdir. Bir Müslüman bu bayrağa düşman olanların destekçisi olamaz. Bayraklarımıza ve onların temsil ettiği ortak mânâya uzanan dillere ve ellere destek olacaklara hakkımızı helâl etmemek hakkımızdır.