MUTLU OLMA SANATI
Elimizdeki fırsatları değerlendiremiyoruz. Değerlendirmek bir tarafa sahip olduğumuz fırsatların çoğu zaman farkında bile değiliz. Mutluluğu hep uzaklarda arıyoruz. Güllere ulaşmak için uğraşırken ayaklarımızın altında ezilen nadide çiçekleri öyle eziyoruz ki… Çok yazık ediyoruz hem kendimize, hem de ezip geçtiğimiz bütün güzelliklere.
Güneşin farkında bile değilsin. Oysa her gün senin için doğuyor. Evet, o koskocaman dev enerji kaynağı Güneş… Tamamen senin için doğuyor. O güneş senin güneşin. Düşünsene, sen öldükten sonra güneş doğmuş doğmamış ne önemi var. Şimdi doğuyor ve sen onu kullanıyorsun. Sabah kalktığında güneşe bakıp; amma da ihtişamlı bir güneşim var deyip tebessüm edemiyorsan, sahip olduğun böylesine bir nimetin farkında değilsin. Su, hava, hepsi öyle… Yaratıcı her şeyi sen dünyaya gelmeden senin için hazırlamış. Öldükten sonra bunları kullanamayacaksın. Şimdi kullan ve bunları kullanmanın mutluluğunu yaşa.
Yarını bekleyerek mutluluğu arama, dünü de bir kenara bırak zaten geçmiş, ama bugünü asla bırakma. Bugünün bir daha asla doğmayacağını bir düşün. Ve bu günü dolu dolu yaşa, sahip olduğun her güzelliğin tadını çıkar.
Nasrettin hocaya sormuşlar. Hocam kıyamet ne zaman kopacak diye. Demiş ki; Hanım ölünce küçük kıyamet kopacak, ben ölünce büyük kıyamet kopacak.
Sen öldükten sonra bin sene sonra kıyamet kopsa ne, bir gün sonra kıyamet kopsa ne? Sen zaten ölmüşsün ve senin kıyametin kopmuş. Şu an eğer söz gelimi kırk yaşında isen Türkiye de yaş ortalaması yetmiş olduğuna göre demek ki senin için kıyamete otuz sene kalmış. Belki de yaş ortalamasına bile ulaşmadan kıyametin kopacak.
Ayakkabıları olmadığı için çok üzülüyordu. Ta ki caddede ayakları olmayan adamı görene dek…
Sahip olduğun o kadar çok güzellik var ki. Bunları bilinçsizce kullanıyorsun, senin olan birçok güzelliği göremiyorsun. Bu yüzden de mutluluğu yakalayamıyorsun. Eşin, çocukların, Annen, baban, kardeşlerin bunlar hep bir güzellik değil midir? Onlara sevgini şuan ifade edebilirsin. Yarın öldüklerini düşün. Nasıl da üzülürsün. Ama şu an hayattalar. Onlarla birlikte olmak güzelliğinin farkında değilsin.
Sevgili ve biricik Peygamberimiz toprağı göstererek arkadaşlarına buyurdular ki; toprağın altında ne var biliyor musunuz? Değişik cevaplar geldi herkesten. Ey Allahın peygamberi! Toprağın altında kumlar, dağların altında da çakıllar var dediler. Benzer cevapları dinledikten sonra buyurdular ki: Toprağın altında pişmanlık vardır. Sahip olduğu güzellikleri değerlendiremeyen bir hiç gibi gelip, öylece gidenlerin feryatları vardır.
Akıllı insan bardağın dolu tarafına bakarak mutlu olur, boş tarafına bakarak eksikleri gidermeye çalışır. Dünyada mutlu olmak için de, sonsuz âlemde mutlu olmak için de bütün ama bütün fırsatlar şuan senin elinde. Bunları görüp, farkına varıp mutluluğu yakalamak yerine bu güzellikleri görmezden gelirsen, çok üzgünüm ama boşuna akıllıyım diye geçinme!
Her şeyin en güzeli açıklayan Allah Rasülünün ifadesi ile yazımızı nihayete erdirelim.
Hayatta 5 şeyin kıymetini bilirsen, mutlu bir hayat yaşarsın: Hastalıktan önce sağlığın… Yoksulluktan önce zenginliğin... Meşguliyetten önce boş zamanın... İhtiyarlıktan önce gençliğin... Ölmeden önce hayatın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.