Baştaki idarecinin otoritesi zayıfsa, o birimde kargaşa, vukaat bitmez. İnsanlar birbirine yapmadığını bırakmaz.

İl Milli Eğitim Müdürlüğünde geçici görevle Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde çalışan mühendis, İl Müdürü’ne balta ile saldırdı. Müdürün gazetemize yaptığı açıklamayı okumuşsunuzdur.

Mühendise iki üç defa sesleniyor, cevap vermeyince “terbiyesiz” diyor, adam nacağı alıp makamındaki müdüre saldırıyor.

Bu durumu çoğu kişi ferdi bir olay olarak görebilir. Ancak burada idare ve otorite zayıflığı apaçık gözüküyor. Otoritenin olmadığı yerde kavga olur. Otoritenin olmadığı yerde, herkes kendi işini kendisi halletmeye kalkar. Haklı da olsa haksız da olsa, idarenin doğru karar vereceğine inanan kişi kendi işini kendisi halletmeye kalkmaz.

Bu olay nasıl gelişti, kim haklı, kim haksız bu konulara girmeyeceğim. Eğer bir resmi kurumda çalışan kişi kendi işini kendisi halletmeye kalkıyorsa, bunun üzerindeki Vali’ye kadar idareciler otorite boşluğu var demektir.

Mühendis 2-3 defa il müdürünün hitabetine cevap vermiyorsa, işin bu noktaya gelesiye kadarki idare boşluğunu sorgulamak lazım. Mühendis, il müdürüne baltayla saldırırken, beni nasıl olsa birileri kurtarır düşüncesi olmasa bu kadar pervasızca hareket edeceğini düşünmüyorum.

Adam kayıran, kimin sesi çok çıkarsa ona göre karar veren, kanunları yönetmelikleri hiçe sayıp adamına göre muamele eden, Adalet’in, Kalkınma’nın nüfuz edemediği birimlerde bu tip olayları görmek mümkün.

Otorite boşluğundan kaynaklanan huzursuzluğun bu gözüken kısmı. Bir de gözükmeyen kısmı var. Bazı dairelerdeki huzursuzlukları burada saymaya kalksam sütun almaz.

İdareci ben her şeyi bilirim (Neticede bu iş matematiksel işlem gibi) deyip, sıkışınca da topu başka yere atarsa, haklıyı mağdur edip, göz boyayanları ve onların goygoycularını el üstünde tutarsa, daha benzeri olaylara çok şahit oluruz.

-----0--------

Van’a gidiyorum

Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Bursa İl Müdürlüğü’nün daveti üzerine Van gezisine katılıyorum. Bu güne kadar yurt dışında Belçika, Almanya, Hollanda gibi ülkeleri gezmemize rağmen ülkemizde Van ili ve civarına gitmemiştim.

Ülkemizin de Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz bölgelerini gezdim. Gitmediğim sadece Doğu ve Güneydoğu bölgeleri kalmıştı. Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün bu daveti sayesinde Van ve civarını da görme imkanı olacak.

Van deyince benim aklıma Van gölü, Van kedisi, deprem, bir zamanlar Bilecik’de Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü yapan ve daha sonra Van Belediye Başkanlığı yapan Burhan Yenigün, Bilecik ve Bursa’da Van’lı arkadaşlarım geliyor.

Van için Doğu’nun parisi yakıştırması yapılıyor. Bakalım gidip göreceğiz. Allah nasip ederse Pazartesi sabahı Sabiha Gökçen Havaalanından Van’a uçuyoruz .

Dönüşte Van hatıralarıyla buluşmak üzere…