Müslüman Türk toplumu olarak paylaşmayı severiz. Sevgimizi paylaşırız, üzüntülerimizi paylaşırız, mutluluklarımızı paylaşırız. Cebimizde kalan son parayı muhtaç sahibi bir kişi ile paylaşırız. Bilgimizi paylaşırız, görgümüzü paylaşırız, korkumuzu bile hafifletmek için paylaşırız. Paylaşmak gerçekten güzel bir duygu… Yağışlı havada şemsiyemizi, güneşli havalarda gölgemizi paylaşırız. Hiç tanımadığımız bir kişi ile tatlı bir tebessümle insanlığımızı paylaşırız. İki kelamla selamımızı paylaşırız. Parkta otururken yanımıza gelenlerle oturağımızı, dolmuşu beklerken durağımızı paylaşırız. Paylaşmak çok ama çok güzel bir duygu… Yediğimiz bir simidin bir parçasını yalvaran gözlerle bize bakan kedi ile paylaşırız, içtiğimiz suyu susuzluğunu anlatmaya çalışan bir güvercinle paylaşırız. Camide ayakta kalan cemaatle yerimizi paylaşırız, dolmuşa binmeye çalışan teyzemize yardım için elimizi paylaşırız. Paylaşmak gerçekten güzel bir duygu… Stadda on binlerce insan aynı duyguyu paylaşırız, takımımızı tek bir yürekle paylaşırız. Kutsal topraklarda hep birlikte “Allahümme lebbeyk” nidalarıyla aynı duyguyu paylaşırız. Hepimiz bir ses, hepimiz bir nefes. Paylaşmak tadına doyum olmayan bir duygu…

Son dönemlerde paylaşımı bilgisayar aracılığıyla Faceden yapmaya başladık. Öyle bağımlı hale geldik ki beş dakika olsun başından ayrılamıyoruz. Kim ne paylaştı? Benim paylaştıklarımı kaç kişi beğendi? Kaç kişi yorum yaptı? Gece geç saatlere kadar bilgisayarın başından ayrılamıyoruz. Ben de dâhil. Çocuklarımız sabahleyin okula gitmekte zorlanıyor. Bizler işimize gitmekte zorlanıyoruz. Uykulu uykulu işimize yetişmeye çalışıyoruz. Yakınlarımızın sevincini, üzüntüsünü anında paylaşıyoruz. Şimdi moda haline geldi. Kendimizin fotoğrafını kendi cep telefonumuzla çekip paylaşmak… Yolculuğumuzu ve yaptığımız işi anında paylaşmak… Çevremizdeki olayları anında paylaşarak bilgi sahibi oluyoruz. Hatta okulların tatil olup olmadığını yetkililerin paylaşımından öğreniyoruz. Face’den de paylaşmak güzel, ama sınırları zorlamadan. Sofraya her türlü yiyeceği koymuş, paylaşıyor insanlarımız. Bir de aç olan buyursun diyor. Takip edenlerin o yiyecekleri alıp alamayacaklarını düşünmeden… Meze sofrasını kurmuş, masanın başına geçmiş, kadeh kaldırıyor, çocuklara, gençlere kötü örnek oluyor. Herkesin anında bulabileceği, özenmeyeceği, masumane hazırlanmış yiyecekleri paylaşalım, bir çay keyfini paylaşalım, doğum günümüzü paylaşalım, çocuğumuza, torunumuza gösterdiğimiz sevgiyi paylaşalım, lütfen asgari ücretle çalışan, evine sadece zorunlu ihtiyaçlarını götürmeye çalışan babayı üzecek şeyleri paylaşmayalım.

Face’de bir de beğenme hastalığı baş gösterdi. Güzellikleri, mutlulukları beğenmeye kimsenin bir şey dediği yok. İbret verecek bir videoyu, bir yazıyı tabii beğeneceğiz. Yakınımızın mutluluğunu beğeneceğiz. Adamcağızın yakını ölmüş face’de eş dost duysun diye paylaşıyor, biz de beğeniyoruz. Allah ihtiyaç sahiplerine akıl fikir versin. Paylaşmak güzel bir duygu… Neyi, ne kadar ve kiminle paylaşacağımızı bilmek şartıyla…

Sağlıcakla kalın…