ŞADİ  ERDAL

ŞADİ ERDAL

Saadet Partisi Bozüyük İlçe Başkanına cevap

Saadet Partisi Bozüyük İlçe Başkanına cevap

16 Şubat 2021 tarihinde yayınlanan “CHP - İYİ Parti - Saadet Partisi tabanı alıştırmaya devam ediyor” başlıklı köşe yazım üzerine Saadet Partisi Bozüyük İlçe Başkanı Necip Meral cevap yazısı gönderdi. Necip Meral’in gönderdiği yazıyı aynen yayınlıyorum. Devamında ise kendisine daha önce elektronik ortamda gönderdiğim cevabımı siz okurlarımla paylaşıyorum.

SP Bozüyük İlçe Başkanı Necip Meral’in gönderdiği cevap; 

Şadi Erdal Bey'in ve basınımızın geneli üzerindeki baskıyı çok iyi bildiğimizden, halini anlıyoruz. Kendisine ve tüm basın mensuplarımıza dürüst ve özgür habercilik yapabilecekleri günler dileriz.

AKP hükümetinin yıllardır yaptığı yanlışlıkları Tayyip Erdoğan düşmanlığına bağlamak ilk önce akla ziyan olmakla beraber aslı astarı olmayan bir açıklamadır. AKP hükümetinin yanlış politikalarına karşı çıkan bütün muhalefet partileri hep yanlış en son gelinen noktada ülkemizde birliğin ve beraberliğin pekişmesine vesile olacak adımları atması gerekirken muhalefeti suçlayan hükümet mi ya da Tayyip Erdoğan mı doğru? AKP yetkililerinin suçlu olarak muhalefeti göstermesi izah edilemez. Daha önce Fetö konusunda, Ergenekon konusunda, çözüm ve barış süreci konusunda hatta İstanbul sözleşmesine attıkları imza ve attığı yanlış adımları böyle olmaz hata ediyorsunuz diyenlere karşı en ağır eleştirileri getirmişler sonradan hata ettik Allah bizi affetsin durumuna gelmişlerdir. En son Mahir Ünal İstanbul sözleşmesini kadınlara şiddeti önleme olarak imzaladıklarını ama sonradan başka kapıların açıldığını itiraf etmiştir. Öncelikle "kişi karşısındakini kendi gibi bilir" prensibi gereğince, AKP'lilerin kendi halleri ortadayken, kendilerine hiç kondurmadan çevrede suçlu avına çıktıkları ortadadır. Ekonominin gidişatında gelişen olumsuzluklar, teröristlerin yaptığı katliamlar konusunda kendilerinden başka herkesi sorumlu tuttukları ortadadır. Sonuçta "yavuz hırsız ev sahibini bastırır" edasıyla kendilerinde ne kusur varsa başkalarına o suçu yükleme yarışına girmeleri de halkımız tarafından açıkça gözlenmektedir. 

"Teröristle kolkola olma" konusunu yine okuyucunun kanaatine bırakarak sadece şunları hatırlatmak istiyoruz. Siyasi partiler her zaman her kesimden oy almak ve iktidara gelmek ister. Yıllar yılı ülkemizde genelde kürt vatandaşlarımızı hep PKK terör örgütüyle iltisaklı görme yanılgısını hep yaşadık. Halbu ki milyonlarca kürt vatandaşımız PKK terör örgütünün yaptığı katliamlardan en çok zarar gören kesim olmuştur. Muhalefet partileri elbette ki HDP’ye oy veren seçmenlerden oy almak ister bunun HDP ile gizli ittifakın ne alakası vardır, eğer HDP seçmeni içinde yanlış insanlar varsa ki vardır o zaman dağdaki çobanın ne yaptığını bilen devlet onları ayıklamasını da bilmelidir. Kim olursa olsun hangi görüşten olursa olsun devletimize hainlik içinde olanları lanetliyoruz.

Bunun için bizde diyoruz ki: Terörle mücadele etmek iktidarın görevidir. Elinde devletin tüm imkanları vardır. Teröriste karşı devletin tutumunu belirleme yetki ve sorumluluğu kendilerindedir. İktidarın tutumu için futbolla benzerlik kurmak gerekirse, gol yiyen kalecinin rakip takımın taraftarının tezahüratına kızması gibi bir şey, bizim iktidarın yaptığı. Görevi gol yememek iken gol atanları kınamakla yetiniyor. O kale sana teslim edilmiş. Gol attığında rakibi kınamak işe yarasa "terörü kınama bakanlığı" kuralım. İktidarda olmayanlar kınar, hislerini paylaşır, köşe yazarları yazar, ancak iktidardakiler gereğini yapar. Yeteri kadar kınadık, konuştuk, gün iş yapma, terörü bitirme günüdür.”

Necip Meral’e daha önde elektronik ortamdan gönderdiğim cevabı da sizlerle paylaşıyorum;

Muhterem kardeşim son yerel seçimlerde Bilecik ve Bozüyük’te CHP’li başkanlar kazandı.

Yeni Bozüyük’te çıkan iki habere Belediye noter kanalıyla “Belediye başkanımız kamuoyu nazarında küçük düşürülmeye çalışılmaktadır…” iddiasıyla açıklama gönderdi, haberimizin yalan veya yanlış olduğuyla ilgili bir açıklama yapamadılar.

Yine Bilecik Belediyesi kendi binasında geçen yıl ramazan ayı girişinde mescidi kapattı. Yıkılan Ertuğrulgazi Camii inşaatında eksiklik ileri sürerek inşaatı mühürledi, bunları haber yaptığımız için bizi basın toplantılarına davet etmiyorlar. Yerel gazete ve internet sitelerine bayram ve milli günlerde verdikleri ilanları ilin en büyük gazetesine vermiyorlar. Bu iki olayın haricinde bugüne kadar hiç baskı görmedim.

Ben şahsım olarak 1960 yılından itibaren milli ve manevi davalarda önemli fikir ihtiva eden gazete ve dergileri okudum. Üstat Necip Fazıl Kısakürek, Osman Yüksel Serdengeçti, Nurettin Topçu gibi daha nice dava adamlarının eserleriyle yoğrulmaya uğraştım. 1968 yılında rahmetli Necmettin Erbakan hocamızın kurduğu Milli Nizam Partisinin Bilecik’te ilk kurucusu ve il başkan yardımcısı oldum.  Daha sonra Milli Selamet Partis kuruculuğunda ve il başkan yardımcılığında bulundum. 1974-1977 yılları arasında il başkanlığı yaptım. Gerek fikir adamlarından ve gerekse rahmetli Erbakan hocamızın bizzat ağzından CHP’nin bu millete yaptığı maddi ve manevi zulmü bizzat dinledim.

29 Aralık 2020 tarihinde ‘’CHP’de değişiklik yok dün de aynı bugün de’’ başlıklı yazımı internetten bulur okursanız değişmeyen CHP zihniyetini görürsünüz. Ben size daha onlarca belgeli CHP’nin dine bakış açısını gösterebilirim.

Hatasız kul olmaz, kim ki hata yapmadığını (hiç bir zaman için) söyler ise hâşâ isyankar olur zira hata etmeyen Allah’tır.

AK Parti’nin hatalarını sayıyorsunuz aynı olaylardan bende muzdaripim, geçmişte yanlışları gördüğümde defalarca yazılarım oldu. Ama sonuçta sizin dediğiniz gibi ‘Allah bizi affetsin durumuna gelmişlerdir’’ diyorsunuz. Hatayı görüp af dilemekte fazilettir.

Peki, hem hata yapıp hatayı kabul etmemek, hata yapanları ödüllendirmek ellerine fırsat geçtiğinde hatalarına en alasından devam ettirmek isteyenlere söyleyecek sözümüz olmayacak mı?

sera-kadigil.jpg

Kadıgil bu paylaşımları yazdı daha sonra CHP’den milletvekili yazılarak mükafatlandırıldı.

Canan Kaftancıoğlu aşağıdaki twitlerini attı. İstanbul il başkanı yapıldı. 

canan-kaftancioglu.jpg

İzmir’in Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, sosyal medyadan peygamber efendimiz S.A.V)’e  “Biz pilavı eliyle yiyen, deve sidiği içen, kadın aşağılayan arabın ümmeti değiliz. Biz binlerce yıllık tarihi olan, 16 devlet kurmuş, kadına Khatun (Kraliçe) diyen Göktürklerin torunuyuz. Biz Kemalistiz, biz Cumhuriyetçiyiz’  dedi ve 7,5 yıl hapis cezası yedi. Bu adamın ne olduğu bilinmiyor muydu? Bilinmiyorduysa hala bu partiden neden atılmıyor?

CHP’nin adalet bakanlarından Mahmut Esat Bozkurt “… Türk medeni kanunu yürürlüğe girdiği gün, milletimiz on dört asırdır kendini çeviren sakat ve karışık inançlardan kurtulmuş olacaktır…’’ dedi. O günlerde çıkarılan kanunlarla yetiştirilen nesil bugünkü hale geldi. 

Gösterdiğim örneklere daha çok fazla ekleyebiliriz. Dün ne düşünüyorlardı ise bugün de değişen yok. 

HDP’nin seçmenine ve Kürt kardeşlerimize “Hain veya PKK’lılar” diyen yok. O seçmen tabakasına hitap etmekte herkesin hakkı. Unutma ki MSP ve Refah parti dönemlerinde en çok oy doğu illerimizden alınmıştı. Bugün niye oralardan istenilen oy alınamıyor? Onun hesabını yapsanız iyi olur.

Siyasi partiler sadece iktidara geldiklerinde mi sorumludurlar? Her zaman için devletin birliği için gerekli adımları atmalı ve bütünlük için yardımcı olmalı.

İktidar ve muhalefette grubu bulunan partiler bazen birlik ve beraberlik üzerinde ittifak ettikleri konuları imzalayarak millete açıklıyorlar. Bugüne kadar HDP hangi konuda imza attı, hiçbir konuda. HDP PKK’ ya teröristler diyebiliyor mu?

Bu Müslüman millete 18 yıl Türkçe ezan okutturarak zulmedenlerle aynı safta olmak Saadet Partisi’ne yakışıyor mu?

Rahmetli Erbakan, Ayasofya için “…Yok, eğer Ayasofya'da gümbür gümbür Ezanlar okunuyor, Hakk'ın sesi bütün dünyaya ilan ediliyorsa, o zaman da biliniz ki; Türkiye'de Milli Görüşçüler hakimdir, inananlar hakimdir, yeryüzünde adil düzen saadet nizamı hakimdir!" demişti.

Bu yazıyı yazmışsınız hatasını kabul eden AK Parti’ye çattığınız kadar HDP ve yardakçılarına söz söylememenize doğrusu üzüldüm. 

Erbakan ve dostlarının kemiklerini sızlatmayın.

Selam ve saygılar.
 

Bu yazı toplam 1752 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ŞADİ ERDAL Arşivi
SON YAZILAR