Semih Şahin’in görevinden uzaklaştırılması CHP içerisinde siyasi bir kaosa dönüşmek üzere. Parti içerisinde Semih Şahin’e destek çıkanlar ve karşı olanlar şeklinde gruplaşmalar oluşmuş durumda. Bir tarafın hedef tahtasında Semih Şahin diğer tarafın hedef tahtasında ise Yaşar Tüzün var. Şahin ile Tüzün’ün birbirlerine yönelik açıklamaları ise iplerin koptuğunu gözler önüne seriyor. TBMM’de 5’inci dönemini geçiren Yaşar Tüzün belkide ilk kez bu kadar açıktan eleştiriliyor. 2023 seçimleri için hazırlıkların başladığı bugünlerde CHP’yi zor bir süreç bekliyor. 

Eğer Semih Şahin görevden alınırsa belediye, parti ve milletvekili üçgeninde herhangi bir olumsuzluk yaşanması beklenmiyor. Ancak görevine iade edilirse sancılı bir sürecin başlaması kaçınılmaz. Semih Şahin yeniden başkanlık koltuğuna oturursa parti yönetimi ve milletvekili ile yeniden çalışma ortamının oluşması mümkün görünmüyor. Bu tabloda genel merkezin nasıl bir tavır takınacağı oldukça önemli. Genel merkez, Tüzün ile Şahin arasında tercih yapmak zorunda kalabilir mi? 

Yaşar Tüzün, Muharrem İnce’nin CHP içerisinde başlattığı muhalif harekette 2’nci adam pozisyonunda yer almış bir isim. Bu özelliği ile genel merkezin ajandasında bir yerde durduğu söyleniyor. Semih Şahin ise İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve ekibi üzerinden genel merkeze yakınlığı ile konuşuluyor. 

CHP’nin parti içi demokrasi anlayışı ve aday belirleme sürecindeki ön seçim uygulaması diğer partilere göre daha iyi işliyor. Bu kapsamda genel merkez hem 2023 hem de 2024 seçimlerinde partililerin önünde sandığı koyacaktır diye düşünüyorum. Pekala sandık koyulduğunda mevcut parti yönetimleri ve delegeler düşünüldüğünde kim tercih edilir?

Semih Şahin mi Yaşar Tüzün mü?

Hoşçakalın…