Dün gazetemizin manşetten ‘BU ZARARI KİM ÖDEYECEK?’ diyerek verdiği haberi okumuşsunuzdur. Bu mevzu üzerine yazmaya karar verdim. Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) ‘Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi' hazırlıyor, üniversitelerin buna uyumlu çalışmasını istiyor. Yani üniversitelere, ‘Kendi kafana göre plan ve proje yapıpta devletin parasını çar çur etme, öğretim görevi yaptığın ilin kalkınmasına yardımcı ol. O ilde hangi çalışma yapılırsa kalkınır, ona göre projeni yap’ diyor. 

Taş devrinden evvel 8 yıl rektörlük görevini ifa eden Prof. Dr. Azmi Özcan YÖK’ün isteklerine uygun olarak Bilecik için en uygun olan mermeri ve ziraat fakültesini kurarak İstasyon’daki 200 dönümlük araziyi işlenir hale getirdi. 

Özcan, BEBKA’ya ‘Sürdürülebilir Doğaltaş Teknolojileri Geliştirme Merkezi’ projesi sundu ve proje kabul edildi. Hatırladığım kadarıyla projenin yüzde 25’ini üniversite yüzde 75’ini BEBKA karşılıyordu. 

Ziraat fakültesi, Bilecik’te 80 çeşidin üstünde sebze, meyve ve tahıl üretildiğini göz önüne alarak sera dahil, Bilecikli çiftçilerle el ele vererek çalışmalarına başladı. Yetiştirdiği ürünleri hem kendi satarak hem de esnafa pazarlayarak hareket getirdi. 

Azmi Özcan’ın 8 yıllık rektörlük görevi sona erdi. İbrahim Taş rektör oldu, Taş devri başladı. İlk işi ‘Üniversite ticarethane değildir’ diyerek ziraat fakültesine el attı. El attı derken bir fazla yardımcı oldu da üstün çalışma seviyesine ulaştı zannetmeyin. Tam aksine ziraat fakültesi adı var kendi yok durumuna getirildi. BEBKA’dan destekle kurulan laboratuvarda çalıştırılmadı, işe uygun alınan 8 personel çeşitli birimlere dağıtıldı. 

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, YÖK’ün istediği ‘Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisi' isteğine ‘Biyoteknoloji ve Enerji Teknolojileri’ alanı üzerine başvuru yaptı. Bu saha biyoloji bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Cihan Darcan’ın sahası. Taş, 4 yıllık rektörlük döneminde YÖK’e 4 sefer müracaat edilmesine rağmen bahse konu projeye onay alamadı.  Sebep ne olabilir ki? Projenin ilimize fayda sağlamayacağı düşüncesinden. Proje kabul edilebilir düşüncesi ile bir sürü eleman alındı. Dün haberimizde belirtildiği gibi 338 milyon TL (Eski parayla 338 trilyon) devlet zarara uğratıldı. 

Burdur Üniversitesi hayvancılık, Muş Üniversitesi hayvancılık, Düzce Üniversitesi sağlık ve çevrecilik üzerine proje hazırlıyorlar kabul ediliyor. Bunlar benim öğrenebildiklerim. Bizim üniversite ise 4 yılda bir tane bile kabul edilebilir proje sunamadı. Bir Darcan kaprisi ilimize çok şey kaybettirdi. 

Bizim üniversite de proje kabul ettirebilseydi ona uygun eleman alınabilecek, YÖK’ün desteklerinden istifade edilecekti. 

Ne diyelim devir Taş devri olunca yontma taş devrine döndük. Madem taş devrine bu kadar meraklısınız ‘Doğal taş’ projesi yapsaydınız olmaz mıydı?