ABDULHAMİT HAN’A SUİKASTI BEN Mİ YAPTIM?
İlkokuldan beri öğretile gelen çağlar vardır. Toplum üzerinde etkili olan sosyal ve siyasi olaylar, tarihi devirlere ayırmada etkili olmuş ve sınır kabul edilmiş. Bunları İlk, Orta, Yeni ve Yakın Çağ diye adlandırılmış. Bu çağların nasıl adlandırıldığı konusuna girmek istemiyorum, birçok okuyucumuz zaten biliyordur.
Hiç aklıma gelmeyen, hiçbir yorumcudan duymadım bir tespiti amcam Ali Erdal’dan duymuştum. Dünya tarihinde en önemli olaylardan birinin ‘Türkler’in Müslüman olması’ demişti. Biraz beyin jimnastiği yaptığımızda ne kadar doğru bir ifade olduğunu kabul ediyoruz. Türkler Müslüman olmasaydı, İslâm dini yeryüzüne bu kadar yayılır mıydı? Dinimizin hoşgörüsünü Orta Asya’dan Avrupa ortalarına, Kırım’dan Afrika’ya yaymış ecdadımız. Devlet-i Al-i Osmaniyi İlahi Kelimetullah davası için vermiş, tüm mücadelesini.
Adaleti ve hoşgörüsünü ön planda tutarak, insanların gönlünü kazanmayı hedeflemiş. İstanbul feth edileceği zaman Ayasofya papazı; “Kardinal külahı görmektense, Osmanlı sarığı görmeyi tercih ederim” demiş. Yine Balkan ülkelerinde Katolik Hıristiyanların baskısından bıkan Hıristiyan Ortadoksların imdadına Osmanlı yetişmiş. Bu gün Ortadokslar varlıklarını eczadımızın adaletine ve hoşgörüsüne borçlu.
İslâm hukuku üzerine inşa edilmiş bir yapının soykırımla bir ilgisinin olmayacağı gibi, böyle cihan şûmul bir millete 1915 olaylarıyla yafta yakıştırmak her halde dünya tarihinin en komik hadiselerden biridir. Ermeniler başta olmak üzere tüm etkin kökenleri bünyesinde hoşgörü ile barındıran ecdadımız, topraklarındaki yüzyıllarca yaşamasına müsaade ettiği tebasına karşı soykırım yapacak değil ya? Osmanlı dara düştüğünde arkasından hançerleyenlere de gerekli dersi vermiştir tabiî ki, bunun adı soykırım değil, bilakis had bildirmedir.
Gelelim konu başlığımıza, Cennet Mekan hemşerimiz Sultan II. Abdulhamid Han’a. Bizim padişahımıza suikast düzenleyen Ermeni. Yahudi ve onların işbirlikçileri değil miydi? Tarihçi yazar Yavuz Bahadıroğlu’nun kaleminden aktarıyorum; “21 Temmuz 1905 günü de Sultan II. Abdulhamid’e karşı, Hamidiye Camii önünde, Ermeni Devrimci Federasyonu tarafından bir suikast girişiminde bulunuldu. Arabasının yanına bırakılan patlayıcı yüklü bir araba patlatıldı. 26 kişi öldü, kimi ağır 58 kişi yaralandı. Padişah bu suikasttan kıl payı kurtuldu.”
Hem nemalanmışlar, hem de yemedikleri halt kalmamış, ama o kadar çok bağırıyorlar ki, sanırsınız birileri onlara zulmetti. Yüzyıllarca topraklarımızda huzur içerisinde yaşamışsınız, şimdi Türkiye’nin aleyhinde olmak, maşa gibi kullanılmak niye? Tarih bu ihanetleri de yazacaktır.
Abdulhamid Han’a suikasti ben mi yaptım?
Hem padişahımıza suikast düzenleyeceksin, hem de soykırım yalanıyla bağıracaksın.
Yok öyle yağma…
Hoşçakalın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.