Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, 20 yıldır iktidarda olup, halen daha oy kayıplarına rağmen birinci parti olarak kalabilmek başarıdır. Çok partili sisteme geçildikten bu yana en uzun süre iktidarda kalabilen tek parti de Ak Parti olmuştur. Girdiği her seçimde Muharrem İnce’nin tabiri ile “Yenmişte yenmiş, yenmişte yenmiş, çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş”.

Şu ana kadar böyle gelindi. Önemli olan ise bundan sonra ne olacak?

Gelelim şimdi başlığımızdaki belirttiğimiz tehlikeye.

Önceki yıllar ara sıra duymaya başladığımız, şimdilerde Ak Partililer’in ağzından düşmeyen “Erdoğan’a oy veririm, ama Ak Parti’ye vermem” diyenlerin çokluğuna. Bu söylemin üzerine gidilip, gerekli tedbir alınmazsa, partiyi zor günler bekliyor. Erdoğan, Ak Parti’nin kurucusu ve halen daha lideri. Erdoğan’ı seven bu insanlar, neden Ak Parti’yi tasvip etmez duruma gelmişler? Böyle söylemi olan birey Ak Parti’ye oy veriyordu, ama şimdi vermeyeceğini sitemli bir şekilde belirtiyor. Bu seçmen kitlesi Ak Parti’den neden ve nasıl uzaklaştırıldı?

Halk, bu zamana kadar partisine kırgınlığı olmuş olsa bile, ferasetini kullanarak sandıkta her daim destekledi. Fakat son yerel seçimler gösterdi ki bu teveccühte bir azalma var.

“Erdoğan’a oy veririm, ama Ak Parti’ye vermem” sözünün yabana atılacak bir söz olmadığı anlaşılmalı.

Erdoğan meşhur balkon konuşmalarında, “Mesajı aldık, eksikleri tamamlayacağız” diyordu. Seçmen, mesaj alınıp eksikler tamamlandığı kanaatinde değil ki, son yerel seçimde oylar biraz daha düştü. Türkiye genelinde de, Bilecik’te de birçok belediye kaybedildi. Seçim sonrası Erdoğan’ın, “Ömerleri arayıp bulacağız, onlarla yola çıkacağız” söylemi parti içindeki kırgın kesimi heyecanlandırmıştı. Fakat Ömerler yerine Tümerler’le yola devam edildiğini gören Ak Partililer, AKP’lilere karşı sitemlerini “Erdoğan’a oy veririm, ama Ak Parti’ye vermem” diye haykırıyorlar.

Ak Parti içindeki kırgın ve küskün grup nerede ise iktidar olacak kadar çoğaldı. Değirmen taşı gibi kendi partilisini öğütüp, iteleyip, öteleyen Ak Parti eğer ki titreyip kendine gelmez ise, 2023 ve 2024 seçimlerinde büyük sıkıntı yaşayacaktır.

Gidişatı takip ettiğimize göre son yerel seçimlerde kaybedilen belediyelerden ders alınmışa benzemiyor. İstanbul, Ankara başta olmak üzere kurulduğundan bu yana hiç kaybedilmeyen belediyeler kaybedildi. Bunlardan bir tanesi de Bilecik Belediyesiydi.

Ak Parti 2014 seçimlerine kadar Bilecik’in %70’ini yönetirken, bugün %15’i yönetir hale geldi. Ak Parti’yi bu duruma getirenler, ödüllendirilip bir üst koltuğa terfi ettiler. Son yerel seçimde Ak Parti’nin Başkan adayı ve Meclis Üyesi oyları ve Büyük Birlik Parti’nin özellikle meclis üyesi oyları ildeki tepkiyi görmek isteyene yetecektir. Ankara bu tepkileri Bilecik yöneticileri gibi okuyamıyor veya okumak istemiyorsa, 2023 seçimlerinin sonucu ağır olacaktır.

“Erdoğan’a oy veririm, ama Ak Parti’ye vermem” cümlesinden parti görevlileri ders çıkartıp, seçmenin kendilerini niye tasvip etmediklerini değerlendirmeliler. Pudra şekeri açıklamasında bulunabilen danışmanlarda, bunlara yıllarca arka çıkan milletvekillerinin de partiden ilişkisi kesilmeli. Polise karakolda ahkam kesenlere hadleri bildirilmeli. Göreve başındaki trafik polisine hakaret edenlere dersleri verilmeli. Hasılı, Ak Parti kendi içerisini kontrol etmeli. Bakan’dan torpilli, vekilden destekli, il başkanından gözkırpmasıyla gayrimenkul zengini olanları parti temizleyip, Ömerlerini ön plana çıkartabilmeli. Bakan yeğeni, milletvekili oğlu, vekil danışmanı, il başkanı ortağı olup vatandaşa tepeden bakan AKP’lileri görünce, Ak Partililer partilerine karşı soğumaya başladı. “Bizim davamız ile, bunların davaları aynı değil” diyen Ak Partililer, “Erdoğan’a oy veririm, ama Ak Partiye oy vermem” diyorlar. Seçmen bu durumun düzeldiğini görmezse, Reise de tepkisini koyar.

Ak Parti, şayet isterse “kral öldü, yaşasın yeni kral” zihniyeti taşıyanları temizleyebilecek, içerisine sızmış akçe severleri ayıklayabilecek tecrübeye sahip bir parti.

Böyle bir çaba var mı derseniz, en azından ben göremiyorum. Gören bilen varsa beri gelsin.

Son düzlüğe girildi. Seneye seçim var, bir sonra ki yılda bir seçim daha var. Muhalefetin güvensizliğine dayalı başarı yerine, parti içerisinde temizlik Ak Partiyi yeniden ilk dönemki yıllarına geri getirir, güven ve istikrar yeniden kazanılır. Bunun için geç kalınmış değil.

Halk, Ak Parti’nin çalışmalarını her dönem takdir etti, destekledi. Parti içi temizlik çalışmaları yapılırsa bu millet yeniden partisine sahip çıkar.

Selam ve dua ile, hoşçakalın.