Hz. Adem ile başlayan insanlık tarihinde önemli olarak kabul edilecek bir çok olay vukua gelmiştir. Şüphesiz bu tarihi süreçteki en önemli olaylardan biri de, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) peygamber olarak gönderilmesidir. Allah, dünyayı esenlik ve barış yurdu haline getirmek ve insanlar arasında adaleti sağlamak, insanların taşkınlığını engellemek için her dönemde uyarıcılar, peygamberler göndermiş, onların aracılığı ile insanları uyarmış, hidayet ve tevhidin yollarını göstermiştir. Peygamberler zincirinin son halkası olarak Hz. Muhammed’i (s.a.v) göndermiş, onunla peygamberlik sürecini de sona erdirmiştir.

Hz. Muhammed, insanlığın karanlık bir döneminde ortalığı aydınlatan bir güneş gibi dünyaya gelmiş, vahiy süreci onunla kemale ulaşarak ve tamamlanmıştır. Onun bu aydınlık doğumu, inananlar için her yıl hatırlanan ve anlamı düşünülerek kutlanan bir süreç olmuştur. Kameri (ayın hareketlerine göre hesaplanan) takvimin her Rebi’ul-evvel ayının 12 gecesi onun kutlu doğumunun yıl dönümü olarak kutlanmıştır. İnsani değerlerin ayaklar altında çiğnendiği bir zaman diliminde onun aracılığı ile bütün insanlığa sunulan ilahi gerçekler, sadece Müslümanların tarihinde değil, insanlık tarihinin akışında da köklü değişiklikler yapmıştır. Bu açıdan bakıldığında onun doğumu, sıradan bir doğum olmanın ötesinde birçok değişim ve gelişmenin habercisi olmuştur.

"Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler. " (Âl-i İmrân, 164) "Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik." (Enbiyâ, 107) "Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler." (Sebe, 28)

O, bütün insanlığın hepsine bir rahmet, yaşantısı ile en güzel örnekleri sunan erdem şelalesi bir peygamberdir.

O, büyük bir fikir adamı ve öğretmen olarak hitap ettiği toplumu içinde bulunduğu karanlıktan çıkaran, onları bilgilendiren ve eğiten bir peygamberdir.

"Andolsun, Allah'ın Resulünde sizin için, Allah'a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar için ve Allah'ı çok ananlar için güzel bir örnekler vardır." (Ahzâb, 21) Dikkatle bakıldığında ayetin işaret ettiği gibi insanı insan yapan bütün güzellik ve ahlaki erdemleri şahsında toplamış olan Hz. Peygamberin hayatında ve öğütlerinde bireysel ve toplumsal hayatımıza yön verecek bir ışık, alınması gereken örnekler vardır. O, kendisini anlatırken "Ben ancak güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" buyurmakta, Kur'an da onun yüce ahlak sahibi olduğunu vurgulamaktadır. İşte onun bizim yolumuzu aydınlatan yüce öğütlerinden bir kaçı;

“İman iki eşit parçadır. Yarısı sabır, yarısı şükürdür.” “Haset, ateş nasıl odunu yer yutarsa iyilikleri yer yutar, mahveder.” “Mazlumun bedduasından sakınınız. O dua ile Allah arasında perde yoktur.” “Sonradan özür dilemeyi gerektiren şeyleri yapmaktan kaçınınız.” “Dostlukta da düşmanlıkta da aşırıya kaçmayın. Bir gün birisiyle dost olduğunuzda, yarın onun bir düşman olabileceğini unutmayın.” “Başkalarının kusurlarından bahsetmek istediğin vakit, kendi kusurlarını hatırla. O zaman başkalarının kusurlarıyla alakadar olmaya hakkın olmadığını hatırlarsın.” “Kim bir kardeşini, bir günah sebebi ile ayıplarsa, o günahı işlemedikçe o kimse ölmez.” “Sakın kendisine verdiğin kıymeti sana vermeyenle arkadaş olma.” “Erdemin en büyüğü, seninle ilişkilerini kesene iyilik etmen, senden esirgeyene vermen, sana kötülük edeni bağışlayıp, dost elini uzatmandır.” “İyilik yap ehli olana da, olmayana da, ehline isabet ederse yerini bulur. Etmez ise ehli sen olursun.” “Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyilikleridir.” “İnsanlara akılları ölçüsünde söz söyleyiniz.” “Babalarınıza iyilik edin ki, oğullarınız da size iyilik etsin.” “İnsanların en hayırlısı, ahlakı en güzel olanıdır.” “Bir baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha iyi miras bırakamaz.”

30 Kasım 2017 Perşembe günü idrak edeceğimiz Mevlit Kandili dolayısı ile gelin, bu ışıklar saçarak önümüzü aydınlatan kılavuzu, hem kendi hayatımızda, hem de çevremizde yeniden keşfedelim. Ukaz Panayırında Kus b. Saide’nin onun gelişini haber veren şu sözlerini kulaklarımıza küpe edelim; “Ey İyad Topluluğu! Kus hakiki bir yemin ile yemin eder ki ; gelecek olan peygamberin gölgesi üzerimize düştü. O peygamberin dönemine ulaşıp ta iman edenlere müjdeler olsun, onlara hidayet olur. Ona isyan eden ve karşı çıkanlara ve ömrü gaflet içinde geçen milletlere yazıklar olsun.”

Bu duygularla Mevlid Kandilinin bizim ve insanlığın onu daha iyi tanıma ve anlamasına aracı olmasını Yüce Allah’tan diler, bütün Türk –İslam Aleminin Mevlid Kandilini tebrik ederim.