Kıymetli okuyucularım. Tarih ve kültürümüzden esintiler aldığımız tarihi yazılarımızın bu haftaki konusunda, yakın tarihimizde önemli bir yeri olan Bilecik Mülakatı'nın gerçekleştirildiği tarihi bina olan İstasyon Binası hakkında hem tarih açısından taşıdığı önem hem de teknik ve mimari yapısı hakkında bilgiler aktaracağım.

Bilecik merkez İstasyon Mahallesinde bulunan ve belki de çoğumuzun farketmediği, İstasyon binası 1908 yılında 2. Abdülhamit tarafından yaptırılmıştır.

Dedik ya, bu bina yakın tarihimizde, Kurtuluş Mücadelesinin yaşandığı yıllarda Bilecik Mülakatı olarak bilinen ve  İstanbul’daki Tevfik Paşa Hükümeti adına Dahiliye Nazırı Ahmet İzzet Paşa, Ankara Hükümeti adına Mustafa Kemal Paşa'nın katıldığı Bilecik Mülakatı'nın görüşüldüğü bir mekan olmuştur.

Ankara ve İstanbul Hükümeti arasında 5 Aralık 1920’de Bilecik İstasyon binasında gerçekleştirilen tarihi Bilecik Mülakatına değinmek gerekirse,  İstiklal savaşı tarihine Bilecik Mülakatı olarak geçen bu görüşmeye İstanbul’daki Tevfik Paşa Hükümeti adına Dahiliye Nazırı Ahmet İzzet Paşa, Ankara Hükümeti adına Mustafa Kemal Paşa katılmıştır.

Bilecik Tren İstasyonunda gerçekleştirilen bu tarihi görüşmeden taraflar arasında olumlu bir sonuç çıkamamıştır. Ankara Hükümeti adına Mustafa Kemal Paşa İstanbul Hükümetini tanımadıklarını ve Ankara Hükümeti’nin üstünde bir güç olmadığını belirtmiştir. 

YAPININ TEKNİK VE MİMARİ ÖZELLİKLERİ

Yazımın bu devamında, günümüzde sağlam ve özgün bir şekilde ayakta duran İstasyon Binası hakkında teknik ve mimari özellikleri hakkında bilgiler paylaşmak istiyorum.

Doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olarak inşa edilen Gar binası, iki katlı olarak inşa edilmiştir. Zemin katta etrafı uzun kemse taşlarla çerçevelenmiş, basık kemerli, kilit taşlı, dört yapılı ve ikişer kanatlıdır. Birinci katı bir yatay silme ile ayrılmakta altı adet basık kemerli, kilit taşlı pencere ile sıralanmaktadır. Yapının dikdörtgen formlu ve basık kemerli pencereleri profili silmelerle çerçevelendirilerek belirginleştirilmiştir. Yapı sekizi altta on altısı üstte olmak üzere toplam yirmi dört pencereyle aydınlatılmıştır. 

Yapının üzeri ahşap beşik çatılı, kiremit kaplı kırma çatıyla örtülmüştür. Yapının duvarları sıvanmıştır. Yapıya üç batı cephesinde üç’te doğu cephesinde olmak üzere altı kapıyla giriş sağlanmaktadır. Zemin kat ile üst kat ayrımını veren dikdörtgen yatay silme tüm yapıyı çepeçevre dolaşmaktadır. Yapıya girişi sağlayan basık kemerli altı adet kapı iki yandan on bir adet kesme taşla çerçeve içine alınarak belirginleştirilmiştir. Kapılar çift kanatlı ve ahşaptır. Zemin kat altı adet mekandan meydana gelmektedir. Kuzey-güney doğrultuda uzun ve ince bir koridor etrafında sıralanan dikdörtgen planlı ve yedi adet mekandan oluşan üst katı on altı adet pencere aydınlatmaktadır. Üst katta hem zemin hem de tavan ahşap kaplamadır.