Çiftçiye kulak veren var mı?
Hayat pahalı. Herkes başta gıda olmak üzere artan fiyatlardan şikayetçi. İdare ise fiyat artışlarını fırsatçılık olarak değerlendirip marketlerin tepesinde!..
Üretime bakan var mı?
Bir örnek vereyim. Markette 5 kilo şeker 90 lira oldu.
Bu topraklarda pancar üretilebiliyor. Yıllarca Demirköy’den, Bilecik İstasyonundan, Osmaneli’den toplanan tonlarca pancar tren vagonlarıyla, tırlarla Eskişehir’deki Şeker fabrikasına taşındı.
Sonra çiftçiye kota getirildi, üretmemesi için her türlü engel kondu. Şimdi bu topraklarda pancar üretimi yok. Çiftçi gelirden yoksun. Eskişehir’deki Şeker Fabrikası eski kapasitede çalışmıyor. İşçi iş arıyor. Markette şeker pahalı. Allah aşkına bu nasıl bir yönetim?
Bir başka örnek daha!..
Çoğu kişi bilir biz Kurtköylüyüz. Kurtköy’de 1980’li yıllarda köylülerin bir araya gelerek kurduğu süt kooperatifi Kurtköy’ün ve civar köylerin sütünü alıp peynir yapıyor ve satıyordu. Günlük 5 ton civarında süt işleniyordu. Arazilerde binlerce dönüm hayvan yemi ekiliydi. Et ve süt üretimi mükemmeldi. Üretici kooperatiften aldığı süt parasıyla yine kooperatiften aldığı yem ücretini ödüyor hem de geçiniyordu.
Böyle çalışan bir üretim zinciri maalesef çıkarılan kanunlarla, istenilen belgelerle bozuldu. Kooperatif, Tarım İl Müdürlüğü’nün istediği belgeleri veremediği için bir süre sonra kapandı. İthal süt tozu, ithal et ve üreticiye verilmek istenmeyen zirai kredilerle üretici en sonunda havlu attı.
Şimdi Kurtköy’de o süt kooperatifi binası bomboş duruyor. Ahırlarda hayvan, sokaklarda insan kalmadı. Arazilerin çoğu boş.
Allah aşkına bu nasıl bir yönetim?
Tarım Kredi Kooperatiflerinin kuruluş amacı üreticinin ihtiyacı olan giderleri düşük maliyetli ve düşük finansla karşılamak. Daha sonra kurulan Kooperatif Marketlerde de bu ürünleri birinci elden alıp paketleyip aradaki pek çok aracıyı kaldırarak tüketiciye hesaplı bir şekilde ulaştırmak. Böylece üretici piyasanın üzerinde kooperatif markete mal satarak para kazanırken, tüketici de kooperatiften ucuza alışveriş yapacak.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın düşüncesi güzel ancak uygulama böyle mi oluyor? Hayır hiç te böyle değil.
Yine ayrı bir yazı konusu olacak Ziraat Bankası’nın çiftçi kredileri. Çiftçiye destek olacak şekilde çıkan süspansiyonlu kredileri Ziraat Bankası kurduğu sistemle cazibesini kaybettiriyor. Peki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan mı söylüyor böyle yapın diye? Hayır. Kendileri çiftçiye desteklerin, kredilerin sorunsuz problemsiz ulaştırıldığını zannediyor. Ancak bankanın üst yönetimi süspansiyonlu krediyi verirken bunun acısını çiftçiden nasıl çıkartırız diye hesaplıyor.
Peki çiftçinin bu sorununu anlatacağı bir merci var mı?
En büyük sorun da zaten bu değil mi?
Aslında ben bu yazıda sözde çiftçinin bankası olan Ziraat Bankası’nın çiftçiye verdiği süspansiyonlu krediler konusunda yazacaktım. Artık bir dahaki sefere.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.