"Yarım doktor candan;

Yarım hoca dinden..."

Dilimizin hareket ifadesi öyle zengin ki, yukardaki atasözünde görüldüğü gibi fiil olmadan bile mânâ anlaşılıyor. "Yarım doktor candan eder, yarım hoca dinden çıkarır" demek olduğu fiiller söylenmese de anlaşılabiliyor.

Atasözündeki "yarım" ifadesinin, "iyi yetişmemiş, işinin ehli olmayan, dolayısıyla vazifesini tam yapamayan" mânâsına geldiği muhakkak. "Yarım aydın" deyiminde olduğu gibi…

Böylelerini çok görüyoruz maalesef... İşte hem dinden, hem dilden eden bir "yarım" haber sunucusu... Teröristlere rahmet diliyor:

"İçişleri Bakanlığı'nın bir açıklaması var sevgili izleyenler. Son anda geçti bu haber. Öldürülen terörist sayısı 46 oldu. Öldürülen terörist sayısı 46 oldu; İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaydı bu. Allah rahmet eylesin her biri için..." (Fatih PORTAKAL; FOX, 02.11.2017)

Milletin karşısında hacil duruma düşen Portakal, tepkiler üzerine yaptığı açıklamada, şehitlerden bahseden haberin arasına öldürülen terörist sayısını eklediğini, rahmeti şehitler için dilediğini söyledi. Metni okudunuz, karar sizin. Teröristlere rahmet dilediyse cahil; açıklaması doğruysa, yani meselesini tam anlatamadıysa "yarım sunucu"...

"Halk Tv", daha beter bir cehaleti, altyazıda gösterdi: "Hakkari'deki şehit sayısı 39'a yükseldi." Hem de üstüne büyük ve iri harflerle "İçişlerinden açıklama" diye yazıyor. Sanki İçişleri Bakanlığı teröristlere şehit demiş. Üstelik bu cehalet, tevil edilecek gibi de değil...

31.07.2017, saat 10.08... TRT, Hırant Dink dâvâsı haberini veriyor: "Tutuklu sanıkların gelmesinden sonra..." Sanıklar gelmez, gelemez... İradeleri ve idareleri ellerinde değildir.. Sanıklar "getirtilir”, hattâ "getirttirilir"...

Bunlara "gaf" deyip geçiliyor. Bir miktar tepki; sonra unutulup gidiyor. Bunlar, gaf değil suç!.. Felâketin farkında değiliz. Bunlara karşı bir müeyyide yok. Olması gerektiği idraki bile yok. İşleyenlere müeyyide; meydana gelmemesi için tedbir düşünen yok. Kalitesizlik, seviyesizlik rağbet görüyor, kalite ve seviye ise takdir edilmiyor.

Yüz yıllık; okul ve ders adı değiştirmek, okuma yılları üzerinde oynamak, sınav değişiklikleri yapmak ve benzeri şekil dedikodularından başka bir şeye kafa yormayan, "nasıl insan yetiştirmeliyim" tasası ve tasavvuru bulunmayan eğitim sisteminin sonucu bu!..