Doç. Dr.  BURAK ÖZTÜRK

Doç. Dr. BURAK ÖZTÜRK

Dolar Kıtlığı ve Karaborsa Korkusu

Dolar Kıtlığı ve Karaborsa Korkusu

Eylül ayının son haftalarına girdiğimiz bu günlerde sanayiciyi yakından ilgilendiren önemli gelişmeler yaşanmakta. FED aldığı ciddi kararlar sonucu dolar faizini 75 baz puan daha artırdı. Sonuç olarak 3,25 bandında bu rallide ilerleyişine devam eden doları geçmek imkânsız gibi. Piyasalarda ocak 2023 beklentisi; en az %5 faiz ve ciddi oranda durağanlık anlamına gelen stagflasyon. Amerika’da her ne kadar %8-9 enflasyon gözükse de, aslında halkın hissettiği rakamlar biraz daha yüksekte. Fakat asla ülkemizde hissedildiği kadar can alıcı oranlarda değil.  Ekonomik problemlerin yaşandığı bu dönemde gelecek aylar; sinemalarda gösterime girecek bir korku filimi gibi. Dahası bir ay öncesi Tahtakale’de doların paritesinin çok arttığı, hatta %5 fazlasına karaborsa satıldığı ile ilgili bazı iddialar ortaya atılmıştı. Allahtan ülkemize bir dolar girişi oldu da, dolar kıtlığı problemi biraz da olsun ötelendi. Tabi bu durum; bazı kimliği belirsiz para girişi idealarını ve Avrupa birliğinin bu transferleri incelemek için bir heyeti Türkiye’ye göndereceği ile ilgili dış basında tehlikeli spekülasyonları ortaya çıkarttı.

Bu girişler olmasa daha kış ayları gelmeden doların19-20 bandına çıkma ihtimali vardı. Birde Türkiye Merkez Bankasının faizleri tek hanelere çekme isteği nedeniyle kurda yüksek hareketlilik ve Türk Lirasında değer kaybı mümkündü. Bir şekilde kaynağı belirsiz sermaye girişi ile yabancı paralar baskılanmış oldu. Piyasada son 1 haftada yaklaşık 3,000,000,000 dolar devlet bankaları tarafından satış yapıldığı ile ilgili bazı söylentiler dolaşmakta. Tabi ki direk müdahale edilmediği için asıl rakamların ne olduğu bilinmiyor. Özellikle Rusya’nın Akkuyu Nükleer Santralinin tüm hisselerini aldığı Putin’in bir açıklamasında söylenmiş. Ayrıca bazı yaptırım uygulanan Rus oligartlarının paralarını Türkiye’ye taşıdığı düşünülmekte. 

Artık günümüzde savaşlar kelle koltukta cephede yapılmıyor. Tam aksine çoğunlukla masa başında ekonomik, kültürel ve teknolojik gelişimlerle galip geliniyor. İşte bunun için de ancak güçlü bir rezerve ihtiyaç var. Farkettiniz mi bilmiyorum? Ruble Ukrayna savaşı başladığında yatırımcı için, son 6 ayda en çok kazandıran para birimi oldu. İşte bir taraf Rubleyi baskılarken, diğer taraf güçlü rezervi ile değer kaybını öneldi. İşte asıl ülkemizdeki en büyük problem de bu. Ne ciddi oranda rezervimiz var, nede cari açığı önleyebiliyoruz. Bu durumdan daha kritik öneme sahip olan ve ekonomistlerle birlikte beni de bir sanayi yatırım danışmanı olarak kokutan tarafsa; tehlikeli Rusya yakınlaşması. Hele hele doğalgazı Ruble ile alma durumu gerçekten başarılması halinde bile, bazı jeopolitik sorunları ortaya çıkartabilecek bir plan gibi. Trump’ın doları bir günde %25-30 oranında artırdığı o günleri ne çabuk unuttuk. Hele birde Halk Bank davası var masada. Devlet bankalarının SWİFT sisteminden çıkartılması tehditleri ise cabası.

Bilhassa şu dönemde ihracat yapabilmek için temel ham madde ithalatı yapması gereken kuruluşlar, maalesef dolar bulmakta zorlanıyor. Zaten dolar stoku yapan üreticiler kredi kullanamıyor. Ciddi oranda piyasada endişe söz konusu. Şirketler arka yollardan dolanıyor gibi. Tüm bu durumlardan dolayı dolara basılacak kaynak bulunmazsa, ortaya çıkacak kur artışlarıyla birlikte sermaye kontrollerinin ortaya çıkmasıyla birlikte; kara borsa dolar satışlarının başlaması korkusu şimdiden başlamış durumda. 

Tüm halkımızı en azından ülkemizin dar boğazdan geçtiği bu günlerde, Kur Korumalı Mevduat hesaplarına yatırım yapmaya davet ediyoruz. Tabi ki bu kriz döneminde eğer para artırabiliyorsa. Her ne kadar bu KKM sistemi kanseri tedavi eden bir kemoterapi olsa da, en azından ağrıyı azaltır. İşte KKM de dolar kıtlığının ve karaborsanın bir nebze de olsa önüne geçecektir. Asıl çözümse teknoloji geliştirilecek projelere verilecek desteklerdir.
 

Bu yazı toplam 2372 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Doç. Dr. BURAK ÖZTÜRK Arşivi
SON YAZILAR