ALİ ERDAL

ALİ ERDAL

İNSANLIK NEREDEN NEREYE?

İNSANLIK NEREDEN NEREYE?

Köroğlu,

“Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu;

Eğri kılıç kında, paslanmalıdır!”

Demiş.

Bu darbımesel haline gelen mısralarıyla Köroğlu; hem tarihe not düşmüş, hem Türk milletinin o devir ahlâkını ifade etmiş oldu. Kılıçsız düşmanına saldırmayan yiğidin, uzaktan insanı öldürme kalleşliğini havsalası alır mı?

Biz tüfeğin icadına ve sonucunda mertliğin bozulmasına hayıflana duralım bir atımlık silâhlar, çifte oldu… Büyüklü küçüklü silâhların çok mermi atanları, uzun ve kısa menzilli olanları yapıldı… Makineli tüfek… Bomba… Roket basamaklarının sonucu şehirleri, ülkeleri harap eden ejderhalar sardı ortalığı… Ve insanları acılar içinde kıvrandırarak feci şekilde öldüren kimyasal silâhlar…

İnsanlık nereden nereye… Pusu kurup cinayet işleyen, bu fiili gizlice işliyordu… Suç işlediğini kabul ediyordu. Silâhlar çeşitlendikçe ve tesirleri arttıkça, insan daha da zalim oldu ve cinayetler hem topluca işlenir oldu, hem de alenileşti. Buna gıda ile, ürün ile, eşyada kullandığı madde ile, havayı zehirlemekle, uzaktan kumanda ile, uyuşturucu ile, telkin ve propaganda ile, zihin kontrolü ile işlenen cinayetleri de ekleyin… İnsanlık nereden nereye?..

Mahallesinde bir cinayet işlenince sapsarı kesilen, eli ayağı dolaşan, konuşacak hali kalmayan, yemeden içmeden kesilen insan; şimdi cinayet haberlerini, kimyasal silâh kullanma sonuçlarını, hain çetelerin kalleş bombalı tuzaklarını yemeğin yanında salata yer gibi dinliyor; kılı kıpırdamıyor.

Mesele tüfeğin icadı değil… Mertliğin bozulması… Yani ahlâkın… İnsan bozuldu, insan!.. Ve bu insan; akrebin kendisini zehirlemesi gibi, hırsının, nefsinin, menfaatçiliğinin, kısaca nefsinin kurbanı... Sadece kendisinin değil, canlı cansız mahlûkatın katili… Bir nükte okumuştum… Hayvanat bahçesine giden kişi şöyle bir levha görüyor. Köşeyi dönünce, dünyanın en merhametsiz ve zalim canavarı ile karşılaşacaksın… Adam köşeyi dönünce, kendisini bir aynanın karşısında buluyor…

Zalim bir taşla da can alır, merhametli elinde en üstün silâhlar da olsa, haksız yere değil insan öldürmek, karıncayı incitmez. Batı, meleklerden üstün ve hayvandan aşağı olma potansiyelindeki varlığın içindeki meleği öldürdü, canavarı azgınlaştırdı ve dışarı çıkarttı…

Bu canavar ancak, “Kim haksız yere bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur.” (Maide, 32) diyen sisteme dönüşle disiplin altına alınabilir. Yoksa akrep kendini öldürecek.

Bu yazı toplam 8052 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ALİ ERDAL Arşivi
SON YAZILAR