MERAK EDİYORUM
Çok değil, Aralık ayının ortalarında Milliyetçi Hareket Partisi Bilecik Belediye Başkan Adayı Hüseyin Şensoy, alışık olmadığımız bir olayı gerçekleştirmişti. Yerel seçimlerde göreve gelmeleri halinde, Cumhuriyet ve İstiklal Mahallesi’nin istemediği, gönüllü olmadığı bir kentsel dönüşümü yapmayacaklarının vaadini vermiş ve Milletvekili Bahattin Şeker ile birlikte bu vaadini noter huzurunda taahhüt ettirmişti.
Bu taahhüt Cumhuriyet ve İstiklal Mahallesi'nde oturan vatandaşları ne kadar rahatlattı, orasını bilemem...
Fakat bu konuyla ilgili şu detayı da atlamamak lazım...
Mevcut Belediye Başkanı Selim Yağcı, kentsel dönüşüm projesiyle ilgili hemen hemen her beyanatında "Kentsel Dönüşümü vatandaş istemediği takdirde yapmam" diyor. Hatta yüzdelerle konuşan Yağcı, %60 ve üzerinde bir oranda vatandaş "Kentsel Dönüşümü İstiyoruz" derse projeye başlayacaklarını ifade ediyor. Yani Yağcı'da Cumhuriyet ve İstiklal Mahallesi’nin istemediği, gönüllü olmadığı bir kentsel dönüşümü yapmayacaklarını sözleriyle beyan ediyor.
Fakat Selim Yağcı, Şensoy'dan farklı olarak notere gidip bu sözlerini taahhüt ettirmedi. Taahhüt ettirmediği için de vatandaş bu sözlerden dolayı ne kadar endişeli orasını da bilemem.
Ama benim aklıma takılan nokta şu...
MHP Belediye Başkan Adayı Şensoy, vatandaşın istemediği, onay vermediği bir proje yapmayacağı için notere taahhütte bulundu. Başkan Adayı Şensoy, acaba "Başkan seçilirsem bu projeleri de yapacağım" diyerek notere gidip taahhütte bulunacak mı? Yapacağı projeleri de halk oylamasına sunup isteyip istemediklerinin araştırmasını yapacak mı? Merak ediyorum.
Tabi birde aklıma şu gelmiyor değil. Şensoy acaba "Benim sözüm senettir desem güvenmeyebilirsiniz. Noter tasdikli olursa garanti olur." diye mi düşünüyor? Eskiden sözüm senettir deyince akan sular dururdu. Devir bizi nerelere getirdi! Hoşçakalın...
Bu yazı toplam 630 defa okunmuştur
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.