RÜSTEM PAŞA CAMİİ
Altı asır boyunca üç kıtaya nam salmış, Cihan İmparatorluğu Osmanlı’ya ev sahipliği yapmış Bilecik ve ilçelerinde bulunan mimari yapılar ve önemli şahsiyetleri her hafta siz değerli okuyucularıma aktarıyorum. Bu hafta ki yazımda birbirinden güzel sivil Osmanlı mimarisi konaklarıyla, camileriyle, Osmanlı dönemi öncesi inşa edilen kilisesiyle; sıcak, samimi ve güzel insanları ile bir bütünlük oluşturan, tarih kokan Osmaneli ilçemizde bulunan, en önemli eserlerden biri Rüstem Paşa cami hakkında bilgiler aktaracağım. Rüstem Paşa Camii hakkındaki teknik ve mimari anlamdaki bilgilere geçmeden önce kısa bir şekilde Osmaneli tarihi hakkında bilgiler paylaşmak istiyorum.
Osmaneli, tarih sahnesinde çok önemli görev ve sorumluluklar üstlenmiş, M.Ö.’lere kadar uzanan tarihiyle birçok medeniyete, uygarlığa da ev sahipliği yapmış tarihi bir ilçemizdir. Eski Adı Ak şehir, Beyaz şehir anlamına gelen Lefke, Osmanlı’nın kuruluş yıllarında Osman Gazi’nin sulh yolu ile Osmanlı Beyliğine katılmasıyla Osman’ın Eli anlamına gelen Osmaneli adı verilmiştir. İlçe Tarihinin yanı sıra iklimi ve yemyeşil doğası ile de bereketli topraklardır.
Osmanlı’dan izler taşıyan, ilçenin en büyük tarihi değerlerinden biri olan Rüstem Paşa Camii, 1542 yılındaKanuni Sultan Süleyman’ın Damadı ve Veziri olan Rüstem Paşa tarafından yaptırılmıştır. Rüstem Paşa tarafından yaptırılmaya başlanmış olan cami, inşası devam ederken vefatı üzerine cariyesi Mihrimah Sultan tarafından çatısı ve minaresiyaptırılarak tamamlanmıştır. Caminin mimarı Mimar Sinan’ın kalfası Yüzgeç Mehmet Paşa’dır.1779 yılında KeskinzadeElcah Ali Ağatarafından da tamir edilmiştir.
Kare planlı olan camiinin girişindebeş adet açıklıklı, sivri kemerli, revaklı bir son cemaat yeri
bulunmaktadır. Bu kemerler Lefke taşından yapılan sekizgenayakların üzerine oturtulmuştur. Giriş kapısının iki yanında sekiler bulunmaktadır. Bu sekilerin ortasına gelen yerlerde nişlerbulunmaktadır. Bu nişlerle giriş kapısı arasında da birer adet pencere bulunmaktadır.
Caminin harim alanı girişinde solda bulunan merdivenlerle bir üst katta bulunan kadın mahfilineulaşılır. Ahşap dikmelerle taşınan mahfil orta aksta öne doğru çıkma yapmaktadır. Bu mahfile ayrıca caminin sağ duvarına bitişik olan minareden de ulaşılabilmektedir. Yapı tek minarelidir. Minare dikdörtgen taban üzerine oturmaktadır. Minarenin gövdesive şerefesi çokgendir. Kesme Lefke taşından yapılan minarenin külahı ahşaptan yapılmıştır.Yapının giriş aksının tam karşısında mihrap bulunmaktadır. Mihrapyapı dışından çıkıntı yapmamaktadır.
Cephelerde yapının dolu kısımlarını oluşturan duvarlar, taş veya tuğla örgü şekilleri ve kaplamaları bakımından binaya karakter veren unsurların başında gelirler. Yapım sistemi ve taşıyıcı sistem özellikleri açısından değerlendirecek olursak; Rüstem Paşa Camii yığma sistemde inşa edilmiştir. Duvarları yapı malzemesi olarak yöreye özgüLefke taşı kullanılarak inşa edilmiştir.Lefke taşının özelliği orta sertlikte, kolay işlenebilmesi ve her türlü hava koşullarına dayanıklı olduğundan dolayı önemli bir taş türüdür.Lefke taşı ilçe de kilisenin inşasında, evlerin merdiven sahanlıklarında ve temellerinde de kullanılmıştır. Ayrıca İstanbul Haydarpaşa tren garının dış yüzeyinde yine Lefke taşı kullanılmıştır.Yapı da iki sıra pencere dizisi bulunmaktadır. Alt hizadaki pencereler sivri kemerlidir. Bu kemerlerin yapımında tuğla kullanılmıştır. Üst hizada bulunan revzenler alt hizadaki pencerelere oranla daha küçüktür. Sivri kemerli olan bu revzenler de kemerler tuğla ile örülmüştür.
Caminin kıble duvarında yer alan ve 17. yüzyıla tarihlenen çini pano, eserin en önemli süslemelerindendir. Caminin ahşapla bezenen tavan kısmı ise kalem işleri ile süslenmiş ve kırlangıç tekniğinde kurulmuştur. Kırma çatılıdır. Halk tarafından Ulu Camii ve Cami-i Kebir adı ile de anılmaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.