SİYASET VE SEÇİMLER
24 Haziran 2018’de genel seçimler oldu. Sıra Mart 2019 mahalli seçimlerinde. Mahalle ve köy muhtarları, il genel meclis üyeleri, belediye meclis üyeleri ve belediye başkanları seçilecek.
Her seçim dönemine girildiğinde “Bu seçimlerin önemi çok yüksek” denir. Bütün seçim sonuçları iktidar, muhalefet için halkımız için elbette çok önemli. 1983 yılında tek başına iktidara gelen Anavatan Partisi sanırım 1989 yılında yapılan mahalli seçimlerde belediye başkanlıklarını SHP’ye kaptırdı. 1991 yılında yapılan genel seçimlerde iktidarı kaybetti, Doğruyol ve SHP koalisyonla hükümet kurdu. Seçim neticeleri hem iktidarı ve hem de muhalefeti kendi iç muhasebesini yapmaya sevk ediyor.
Seçim neticeleri partileri muhasebe yapmaya davet ediyor da milletin istediği muhasebeyi yapıyorlar mı? Yapsalar tek başına 63 yıldır iktidara gelemeyen CHP seçim kazanır. Üç beş yerde belediye başkanlığı kazanmakla teselli etmez. 2002’den bu yana ise her seçimde muhalefette olmasına rağmen hezimete uğruyor.
MHP ise ne iktidar isterim ne ana muhalefet mecliste olayım yeter politikasına devam ediyor. Son genel seçimde Ak Parti’ye gücenenlerin “Nasıl olsa ittifak var, partim yine iktidar olur, partimin de derse ihtiyacı var” diyenlerin oylarıyla meclise girdi.
İktidarı kaybetmeyen Ak Parti son birkaç seçimdir oy kaybetmeye başladı, önümüzdeki seçimler ne gösterir göreceğiz. Başkan Erdoğan liderlik vasfıyla iktidarı kaybetmeyecek şekilde oy almaya devam ediyor. Ne yazık ki partinin idari kademesinde olanlar başkanın bütün ikazlarına rağmen hatalarıyla oy kaybına neden oluyorlar. İl, ilçe başkanlıkları, belediye başkanlığı aday seçimlerinde bugüne kadar takip edilen yol partilileri gücendirmeye devam ediyor. Belediye ve il genel meclis üyeleri adaylığında yanlışlık yapılırsa Anavatan Partisi’nin durumuna düşebilir. Böyle bir durum erken seçimi bile gündeme getirir, ülkeyi de kaosa sürükler. Ekonomik durum ve terörün bitmesi aşamasında Türkiye’yi zor günler bekliyor denebilir.
Ak Parti’nin kuruluşundan bu yana parti kademelerinde ve hükümet içinde görev yapan Hayati Yazıcı’nın son açıklamasında “Melih Gökçek boşuna görevden alınmadı” açıklaması, Melih Gökçek’in cevabı, Başkan Erdoğan’ın ekibini devamlı ikazının yerinde olduğunun ispatıdır. İkazlara aldırış etmeyenler kaybettiklerinde bir daha o mevkilerin hayaliyle yaşarlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.