Bilecik Belediyesi’nde rüşvet skandalına dair, hem müfettiş incelemeleri, hem de Savcılık soruşturmaları devam ederken, geçtiğimiz hafta, Bilecik Belediye Meclis toplantısı yapıldı ve ben de seyirci olarak katıldım. Ak Parti grubu ve MHP grubu açıkça Belediye Başkanı Semih Şahin’i istifaya davet ettiler. Fakat CHP ve İyi Parti grubu bu konuyla ilgili herhangi bir görüş beyan etmediler ve suskunluklarını korudular. Bu suskunluğa karşı özellikle İyi Parti’nin suskunluğuna karşı ayrıca bir köşe yazısı yazacağım. Ama bu haftaki konumuz yine yoğun.  
Henüz rüşvet skandalının ve vurgunun boyutları belli olmadan, son iki haftada Bilecik’te birçok kişi mide bulantısı, kusma ve ishal şikayetiyle Bilecik Devlet Hastanesi’ne başvurdu. Bazı kişiler hastaneye gitmeden ayakta atlattı, bazıları hastanede yoğunluğu görünce evine döndü veya özel polikliniğe gitti. İddialar ise, Bilecik’in içme sularına lağım suyu karışmış olduğu şeklindeydi.  Yine iddialara göre bu durumu Bilecik Sağlık Müdürlüğü 3 defa Bilecik Belediyesi’ne bildirdiği halde Bilecik Belediyesi bu konuda bir çalışma yapmaz iken, yazılan yazıya cevap verme gereği bile duymamıştı. Nasıl cevap versinler ki, beyefendilerin gündemi halkın gündeminden farklıymış meğerse. Bilecik Sağlık Müdürlüğü’nün uyarılarını dikkate alıp, zamanında içme sularına müdahale edilmiş olsa Bilecik halkı belki de bu sıkıntıyı hiç yaşamayacaktı. Eğer iddialar doğruysa ve içme sularına lağım suyu veya başka bir yerden mikrop karışmasından dolayı halk bu sıkıntıyı çektiyse, bunun hesabını kim verecek? Sorumluluk makamında oturmanın bu kadar kolay olmadığı kanaatindeyim.  
Yukarıda bahsettiğim Bilecik Belediye Meclis toplantısına tekrar dönecek olur isek; meclis toplantısında konuşulduğuna göre, Bilecik Pelitözü Mahallesi’nde ada bazlı imar planı yapılmış. O imar planında da, Bilecik Belediye Başkanı’nın babasına ait bir arsa veya tarla benzinlik alanı olarak plana dahil edilmiş. Bu konu meclis toplantısında başkana soruldu. Başkan da çok pişkin vaziyette şu cevabı verdi: “İmar planı yapar iken babamın arsasının benzinlik alanı yapılması tesadüf olmuştur. Hem benzinlik alanı olmuş da nolmuş ki,  bu durumun herhangi bir getirisi olmaz”. Vay be gel de inan…  Yahu Semih Başkan, Bilecik’e sen nerden geldin? Seni bu CHP örgütü çok mu aradı buldu da Bilecik’e belediye başkanı yaptı bilmem ama bildiğim bir şey var, BİLECİK HALKI APTAL VE GERİZEKALI değildir. Benzinlik yapılacak arsa ile normal bir arsanın arasında maddi olarak dağlar kadar fark olduğunu Bilecik halkı bilir. Bu konuyu istersen içerdeki danışmanına da bir sor, o da çok iyi bilir benzinlik alanından alınacak rüşvet ile konut alanından alınacak rüşvet miktarı farklıdır. 
Başkanın ve ekibinin imar vurgunu sadece bununla sınırlı kalsa keşke… Yine Pelitözü’nde ada bazlı imar planı yapılırken, babasının arsalarından birisi yine tesadüf olarak ticari konut alanı olarak belirleniyor. Ticari konut alanıyla normal konut alanının değerinin ve rantının çok farklı olduğunu anlatmama gerek yok sanırım. Bitti mi, bitmedi … 
Rüşvet skandalından dolayı tutuklu bulunan danışman, Pelitözü’nde, ada bazlı henüz imar planı uygulanmadan önce, Pelitözü halkından kendi danışmanı vasıtasıyla arsalar alıyorlar. Ama kimse çakmasın diye de alınan bu arsalar kendi üzerlerine almıyorlar. Kendilerince halkı kandıracaklar. Şimdi “Bunda ne var kardeşim, Pelitözü’nden herkes arsa almış yatırım için…” denilebilir. Ama bunu da yemez Bilecik halkı. Örnek veriyorum, 3 sene 5 sene önce, yatırım için arsa almak farklı, belediyede danışman olup, imar planında nereler ticari alan, nereler yüksek katlı olacak, nerelerden daha çok rant sağlanır, bunları önceden planlayıp, hemen öncesinde ucuza almak farklı. İmar vurgunun boyutunu anlatmak için bir örnek vereyim; danışmanın ve oğlunun üzerine aldığı arsalardan bir tanesine 125m2 olacak şekilde, 400 civarında daire yapılabileceği iddia ediliyor. Hesap kitap yapmasını bilen hesaplasın vurgunun sadece bir parçasının boyutunu… Peki bitti mi, keşke bitse …
Yine iddialara göre; Semih Şahin 2021 yılı içerisinde Bodrum’da denize 100 metre mesafede bir villa almış. Bu villanın alınan tarihlerdeki değeri de yaklaşık 3-4 milyon liraymış. Şimdi başkan kalkıp bu villayı da abisinin aldığını söylerse ben şaşırmam. Ama CHP örgütü ve İyi Parti teşkilatı şaşırır mı bilemem. 
Şimdi Bilecik CHP örgütüne ve İyi Parti teşkilatına soruyorum; siz bu başkanın ve ekibinin halen arkasında mısınız? “Dosyayı genel merkeze gönderdik orası inceleme ve açıklama yapacak” deyip kurtulamazsınız. Gelin hep beraber bu başkanı istifaya davet edelim.