ÇOCUKLARIN CİNSEL İSTİSMARI
Bu haftaki yazımda siz değerli okuyucularıma toplumun kanayan yarası olan cinsel istismar suçunu ve bu suç meydana geldiğinde neler yapılması gerektiğini anlatmaya çalışacağım.
Kanun koyucu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununda Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar başlığı altında bu suçu ayrıca hüküm altına almıştır. Salt bu durum dahi kanun koyucunun çocukların cinsel istismarına verdiği önemi göstermektedir.
Peki hangi fiiller 'cinsel istismar' suçunu oluşturur? 15 yaşını geçmemiş veya 15 yaşını doldurmuş olmakla birlikte zihinsel gelişimini tamamlamamış yahut 15 yaşını tamamlamış çocuğa karşı cebir, tehdit, hile gibi iradesini sakatlayan yollarla gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışlar bu suçun oluşmasına sebebiyet verir.
15 yaşını ve zihinsel gelişimini tamamlamış ve kendi rızasıyla dahi olsa cinsel fiille karşılan çocuklar için Türk Ceza Kanunundaki suç vasfı 'reşit olmayanla cinsel ilişki' suçudur.
Toplumumuzda çocuklara karşı gerçekleştirilen cinsel istismar çok fazladır ve çocukları cinsel istismara uğramış aileler bu durumu bazen çok sonra öğrenmekte veya fark etmekte, veyahut derhal öğrenmiş olsalar da gerekli mercilere başvurmamaları sebebiyle fail cezasız kalmaktadır.
Peki; cinsel istismara maruz kalındığında neler yapılmalıdır? Öncelikle bu suçu işleyen kişinin kim olduğunun tespiti açısından, cinsel istismara maruz kalan çocuğun kıyafetlerinin değiştirilmemesi ve kendisinin yıkanmaması gerekmektedir. Bu durum delillerin bulunmasını kolaylaştırmaktadır. Daha sonra derhal kolluk kuvvetlerine veyahut savcılığa başvurulması gerekmektedir. Ülkemizde maalesef ki cinsel saldırıya uğrayan kişiler ve çocuklar; böyle bir olayla karşılaştıklarını çok sonra ailesine, arkadaşına veyahut öğretmenine söylemekte bu durumda da bu suçu işleyenin kim olduğunu kişi kendisi bilse bile, delillerin bulunması çok güçleştiğinden bu suçu işleyen kişi serbest bırakılmakta hatta belki ceza dahi almamaktadır.
Ailelerin çocuklarında anormal davranışlar fark etmesi, çocuğun fiziksel bir yaralanma sebebiyle doktora getirilmesi, çocuğun üçüncü bir şahsa bunun hakkında bir şeyler söylemesi üzerine veya hamilelik sonucu durumu fark etmeleri halinde de derhal gerekli mercilere başvurmalar gerekmekte; ayrıca çocukların, cinsel istismara uğradıklarını bir şekilde kendilerine anlattıklarında ya da anlatmaya çalıştıklarında onlara inanmalı ve ciddiye almalıdır. Çünkü çocuklar, böyle bir hikaye uydurabilecek konumda değillerdir.
Son olarak çocuklara karşı gerçekleştirilen cinsel istismar suçunun faillerinin çoğunlukla çocuğa erişmesi, çocukla vakit geçirmesi kolay olan kişilerin olduğu göz önünde bulundurularak ailelerin bu konuda bilinçli hareket etmesi büyük önem arz etmektedir.
Hukukun üstünlüğünün daim olması dileğiyle...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.