Bilecik Ak Parti döneminde başlayıp, CHP döneminde bitirilen ve satış ihalesi de CHP döneminde yapılan, şu an Halk Bankası’nın taşınmış olduğu bina var. Eski adıyla Elmas Çay Bahçesi’nin olduğu yer. Geçtiğimiz aylarda bu gayrimenkulün ihalesi yapıldı ve Bilecik iş yapan bir iş adamı aldı. Alana satana hayırlı olsun.

Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla bu işyeri toplam olarak 16 milyon civarında bir paraya satıldı. Bakıldığı zaman büyük para olarak görünebilir bu 16 milyon lira. Fakat Bilecik Merkezde şu an için en değerli binalardan birisi konumunda.

Bu işyerinin ihalesi niye toptan yapıldı da, binada bulunan işyerlerinin her biri ayrı ayrı satılmadı. Eğer ayrı ayrı satılmış olsa idi, toplam satış miktarının en az iki katı bedelle satılması muhtemeldi. Çünkü Bilecik’te yeni yatırım yapmayı planlayan herkesin 16-20 milyonu olmayabilir. İş yeri tek tek ihale edilse idi, iş yerinin niteliğine göre belkide 1,3,5 milyondan satışa çıksa idi teklifler daha fazla ve daha yüksek olabilirdi.

Okuyuculardan gayrimenkul değerleme uzmanı veya emlakçı veya emlak piyasasından bilgisi olan kişiler, bu işyerinin eğer tek tek satışı yapılsa idi, satış yapılan miktarın en az iki katı olacağını bilirler.

Bilecik Belediyesi’nin kasasına daha fazla para girme imkanı varken, niye daha az para girmesini istediler? Bu ihaleye niye tek bir kişi katıldı? Kamuoyu bu hususları merak ediyor. Son zamanlarda belediyedeki rüşvet skandalı, Pelitözü Mahallesindeki imarla ilgili rant gündeme gelince, bu işyerinin satışının merak uyandırması gayet normal.

Normalde bakınca, hukuka ve resmiyette hiçbir sıkıntı görünmeyebilir. Fakat müfettişlerin özellikle bu iş yerinin ihale sürecini ve diğer yapılan bütün ihalelerinde tek tek incelemesi gerekiyor. Örneğin merkezde yapılmış olan Atatürk Parkı’nın maliyeti nedir? Eskiden yapılmış olan Bilecik Hamanı’nın yenilenme maliyeti kaç liradır?

Bu tür büyük veya küçük yapılan ihalelerin veya hizmetlerin maliyetlerini Bilecik halkının bilmek ve öğrenmek istemesi en doğal hakkıdır.

Diyelim ki satıldı, bu konuyla ilgili ihalenin iptali ile ilgili dava açma imkanı varken niye açılmadı, niye açtırılmadı?