ALİ ERDAL

ALİ ERDAL

FİKRİN DEĞERİNİ BİLENLERLE…

FİKRİN DEĞERİNİ BİLENLERLE…

(Bu yazı, daha önce sehven eksik olarak yayınlandığı için

tamamlanmış olarak yeniden sunuyoruz)

 

FİKRİN DEĞERİNİ BİLENLERLE…

 

(Sohbet -1-10.11.2014)

 

Sevgili Gönüldaşlar…

Kardelen´in bir toplantısında, teknik imkânlardan daha fazla fayda sağlamak amacıyla bazı kararlar alındı. Bu kararlardan biri de benim onbeş günde bir sohbet yapmam, bunun da (vidyo) olarak yayınlaması…

Bu kararın iki yönü var:

Birincisi biz bu işe ehil miyiz, değil miyiz?

Ama bunu düşünemeyeceğiz.Emir büyük yerden… Ehilsek de, değilsek de, bize elimizden gelen gayreti göstermek düşüyor.

İkincisi…Sohbet, yüz yüze olur...Diz dize olur… Hattâ en mühimi, göz göze olur... Kameraya karşı konuşmak; boşluğa, duvara karşı konuşmak olmayacak mı?Suya yazı mı yazacağız? İşte bunun üzerinde düşünebiliriz…

Veliye sormuşlar... Allah deveyi iğnenin deliğinden geçirebilir mi? Geçirir, demiş veli… Deveyi mi küçültür, deliği mi büyültür? Velinin cevabı müthiş… İsterse deveyi küçültür, isterse deliği büyültür… O, kâmil kudrettir; isterse ne deveyi küçültür, ne deliği büyültür; yine deveyi iğnenin deliğinden geçirir…

Bu misale uygun olarak biz de şöyle düşünebiliriz. Tesiri halkedecek olan Allah, yani Kâmil Kudret...Kamera, şu bu vesile...

Ot, gıdaya; yani hareket edebilmemiz için lâzım olan enerjiyi elde etmemize vesile… İs, mürekkep yapılmak suretiyle yazı yazmamıza vesile… Bugün yazı yazmaya başka araçlar vesile… Kamera da bu cümleden olabilir. Her şey O´nun elinde… Yunus Emre´nin dediği gibi:

Gördüm diyen değil, gören

Bildim diyen değil, bilen

Bilen O´dur, gösteren O,

Aşka esir olan benem!

Aslında biz zaten yüzünü görmediklerimize hitap ediyoruz. Okuyucularımızın da yüzünü görmüyoruz… Yazı gönderen bazı yazarlarımızla hiç tanışmadık… Demek ki, birinci derecede temas olmadan da bir fayda mümkün olabiliyormuş… Bakarsınız, (vidyoyla) kapılarını tıklattığımız meçhul insanların(tıkları) gönül bağını sağlar.Olur mu, olur... Olmaz olmaz deme; olmaz olmaz…

Velev ki suya yazı gibi olsun... Boşluğa hitaba benzesin... Söylediklerimiz hayır ise, hiçbir tesiri olmasa bile sevabı olur... Bize düşen elimizin erdiği, dilimizin döndüğü, kalemimizin yazdığı kadar gayret... Bize düşen O´nun adıyla başlamak ve elimizden geleni yapmak...Ondan sonrası tevekkül...

Allah nasip ederse, 15 günde bir, üç-beş dakikalık sohbetler yapacağız… Bundan sonraki sohbet konumuz, dünyanın en üstün kadrolarının sohbetle yetiştiği hakkında...

Sizler de (vidyo) veya (mail)le yorum yaparak ve soru sorarak gayret verebilir, yardımcı olabilirsiniz.

Onbeş gün sonra görüşmek üzereHoşça kalın... (kardelendergisi.com)

Bu yazı toplam 1363 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ALİ ERDAL Arşivi
SON YAZILAR