Kendini bilen Rabbını bilir
İnsanın diğer varlıklardan farkı aklı ve yaratılışındaki akıl ile mütenasip mükemmelliktir. Yani aklî kavrayış, bedenî donanım ile bütündür, akıl bedene bir yük değildir. Aklın emrettiği her şeyi beden algılayıp harekete geçebilecek yeterliliktedir ve bunu ifa edecek azalar bakımından noksansızdır. Diğer bir ifade ile aklın istekleri, bedenin kapasitesinin üstünde değildir. Öyleyse aklı oranında sorumlu olan insan, yapmadıklarından dolayı mazur değildir. İnsanı sorumlu tutan Yaratıcı (Halık Teala), ondan gücünün yetmediğini istememiştir. Kendimize baktığımızda baştan ayağa bir kusursuzluk örneği olduğumuzu görürüz. Yaratılışımızdaki incelikleri keşfettikçe, kâinatın yaratılışındaki kusursuzluğu, hesabı, inceliği sezdikçe, akılları dondurucu işleyişin farkına vardıkça, dünyada olup bitenlerin hikmetini anlamakta aklımızın bize yetmediğini anlarız. Buradan Yüce Yaratan’ın kudretinin büyüklüğüne varırız. Böylece aciz bir varlık olduğumuzu, mutlak muhtaçlığımızı; muhtaç olduğumuz varlığın da hiçbir şeye muhtaç olmadığını idrak ederiz. Buradan kendimizi biliriz, hem de bütün pervasız halimizle. Aslında buradan hareketle, Kur’an’ın “Gökleri, yeri ve bu ikisi arasında bulunanları altı günde yaratan, sonra arşa istivâ eden O’dur. O rahmândır. Onu bir bilene sor. Onlara, “Rahmân’a secde edin” denildiğinde, “Rahmân da neymiş! Biz, senin istediğin şeye secde eder miyiz!” derler ve bu istek onların nefretini daha da arttırır.”(Furkan, 59-60) buyurduğu gibi insanın ne kadar nankör ve cahil olduğunu yine şu Kur’an ayeti ile anlarız: “Biz emaneti göklere, yerküreye ve dağlara teklif ettik, ama onlar bunu yüklenmek istemediler, ondan korktular ve onu insan yüklendi. Kuşkusuz insan çok zalim, çok bilgisizdir.” (Ahzap,72). İnsan kendini tanıdıkça, aklını kullanıp Allah’a karşı kulluk görevini yerine getirme gayretinde olabilmelidir. Kulluk insana, sahip olduğu insani değerleri korumasını sağlar ve onu yüceltir.
Allah Teala Kur’anı Kerim’de Lokman’ı örnek vererek bizlere kendi katında yücelme yolunu öğretmektedir: “Andolsun ki vaktiyle Lokmân’a hikmeti vermiş, şöyle demiştik: “Allah’a şükret, O’na şükreden kendi iyiliği için şükretmiş olur; nankörlük eden de bilmelidir ki Allah zengindir, her türlü övgüye lâyıktır.” Lokmân, oğluna öğüt verirken ona şöyle dedi: “Sevgili oğlum! Allah’a ortak koşma; çünkü O’na ortak koşmak kesinlikle çok büyük bir haksızlıktır.” Biz insana ana babasıyla ilgili öğütler verdik. Annesi, güçten kuvvetten düşerek onu karnında taşımıştır; çocuğun sütten kesilmesi iki yıl içinde olur. Bunun için (ey insan), hem bana hem ana babana minnet duymalısın; sonunda dönüş yalnız banadır. Eğer ana baban, hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için seni zorlarlarsa bu durumda onlara uyma; yine de onlara dünyada iyi davran; yüzünü ve özünü bana çevirenlerin yolunu izle; dönüşünüz yalnız banadır, O zaman yapıp ettiklerinizin sonucunu size bildireceğim. Lokmân, “Sevgili oğlum” (dedi), “yaptığın iş bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa, bir kayanın içinde saklansa veya göklerde yahut yerin dibinde bulunsa yine de Allah onu açığa çıkarır. Kuşkusuz Allah her şeyi bütün gizlilikleriyle bilir, O her şeyden haberdardır. Yavrucuğum, namazını özenle kıl, iyi olanı emret, kötü olana karşı koy, başına gelene sabret. İşte bunlar, kararlılık gerektiren işlerdendir. Gurura kapılarak insanlara burun kıvırma, ortalıkta çalım satarak yürüme; unutma ki Allah gurura kapılıp kendini beğenen hiçbir kimseyi sevmez. Yürüyüşünde ölçülü ol, sesini yükseltme; çünkü seslerin en çirkini eşek sesidir.” (Lokman, 12-19).
Yaratanım sensin, rızık veren sen
Sen varsın keder mi olur Allah’ım
Ben âcizi daim mazur gören sen
Sen varsın keder mi olur Allah’ım
Omuzumda sana verdiğim aktim
Bu yaşıma kadar yetmedi vaktim
Şimdi de kalmadı artık tâkâtim
Sen varsın keder mi olur Allah’ım
Girdiğim yarışta, suçta öndeyim
Nefsimle güreşte daim kündeyim
Gaflet ağır gelir ben hep dündeyim
Sen varsın keder mi olur Allah’ım
Hayat aktı ben de peşinden aktım
Ne de hızlı geçmiş, şöyle bir baktım
Oysa, şu ömrümden kâm alacaktım
Sen varsın keder mi olur Allah’ım
Sanardım ki, dünya öyle kalacak
İstediğim her şey benim olacak
Hâlbuki sen dedin, her şey ölecek
Sen varsın keder mi olur Allah’ım
Kaçmış ömür denen ipin bir ucu
Ne yapsam, hep başa sarıyor ucu
Kulum demesen, ne olur sonucu
Sen varsın keder mi olur Allah’ım
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.