Bilecik Belediye Zabıta ekibi usulsüz parklara ceza yazıyor. Usule uygun park var mı ki vatandaş arabasını koysun.

Arabaların olmadığı, at, eşek, katırla pazara gelenlere hanlar vardı. Gecelemek isteyenlere yatak, hayvanlarına ahır vardı. Devir değişti motorlu araçlar çıktı, at, eşek, katırla seyahat sona erdi. Atalarımız hanlar yaptırarak vatandaşının ihtiyacını gidermiş ama, arabalar çoğaldıkça park yeri yapmakta aciz kaldık. Eskiden insanlar hanlarda kalabiliyor, hayvanlarını da bağlayacak yer bulabiliyordu. Bugün vatandaş kendine yatacak otel buluyor ama arabasına yer olarak sokaklarda park edecek yer bulabiliyor.

Belediye, haftada bir gün kurulan kapalı pazaryerinin önünün trafiğini halledemedi. Gerçi gelip görmedikleri için trafik sorunundan haberdar olduklarını da sanmıyorum.

Zabıta trafik polisliği rolüne girip, araçlara ceza yazınca, İbrahim Tatlıses’in “Urfa’da sanki Oxford vardı da biz mi gitmedik.” Sözü geldi aklıma.

Deli Dumrul yaptırdığı köprüden geçenlerden 33 akçe, geçmeyenlerden 40 akçe alırmış. Belediye Deli Dumrul’u anımsatsada, Dumrul hiç olmazsa köprü yaptırmış. Siz otopark mı yaptırdınız da vatandaşa oto park cezası kesiyorsunuz.