Aslında bu çarşamba günü farklı bir konuyu yazacaktım. Yazımı da çok öncesinde hazırladım. Ancak hiç beklemediğimiz, duymak istemediğimiz acı bir haber aldık. Maalesef benim değil tüm devre arkadaşlarımızın dostluğunu kazanmış olan bir kardeşimizi elim bir hastalık sonucu kaybettik. İnsan hayatta doğduğu, yaşadığı yerlerde, birlikte çalıştığı insanlarla yakın ilişkiler kurar ve arkadaşlıklar tesis eder. Ancak dostluk arkadaşlıktan çok ötedir. Çünkü arkadaşlık zekâya yani karşılıklı ilişkiye dayalıdır. Karşılıklı yakın ilişki görevler, iş yaşamı menfaatler vb. sonucunda ortaya çıkar. Ancak dostluk bambaşka bir şeydir. Dostluk zor anlarda ortaya çıkar. Gerçek dost zor anınızda hiçbir beklenti, çıkar olmaksızın yanınızda olan kişidir. Dost karşısındaki kişinin kalbinin en derinliklerini kazanan kişidir.

Bizler çocuk yaşta bayrak ve silah üstüne bir eli arkadaşının omuzlarında olacak şekilde namusumuz ve şerefimiz üzerine yemin ettik. Tüm yaşamımız boyunca en çok dikkat ettiğimiz husus ettiğimiz yemine sadık kalmak ve onurlu bir yaşam sürmektir. Üzerine yemin ettiğimiz değerlerimizden birisi de silah arkadaşımızdır. Silah arkadaşlığı yaşam boyu sürer. Şimdi anladım ki gerçek dostluk ve silah arkadaşlığı, kardeşlik yaşamdan sonra da sürüyormuş. Geçen yıllar içerisinde birçok arkadaşımız, kardeşimiz şehadet mertebesine erdiler veya aramızdan ayrıldılar, kalbimizin en derinliklerinde yerlerini aldılar. Şerefli mesleğimizi emekli olup sonlandırdıktan sonra yüreğimi bu kadar derinden burkan bir acı yaşamayacağım hiç aklımdan geçmiyordu. Yokluğunu şimdiden hissettiğimiz bir kardeşimiz perşembe günü ebediyete uğurlandı. Onurlu bir şekilde icra ettiği mesleğinin nişanesi olarak al bayrağa sarılı naaşı şefkatini eksik etmediği Mehmetçiklerin arasında ebediyete uğurlandı.

Sevgili devre arkadaşımız Albay (E) Ahmet YALUÇ’un kaybı tüm devre arkadaşlarımız ve tanıyanlarını telafisi zor acılara büründürdü. Değerli kardeşim tüm tanıyanlarının dostluğunu nasıl kazandın? Bu kadar insanın kalbinde nasıl böyle güzel bir yer edindin? Senin bu güzelliğin yaşamda kaç kişiye nasip olur? Tabi bu soruların cevabını artık Ahmet’ten alamayacağız. Okuyucularımız içerisinde Ahmet’i belki hiç tanımayanlar olacaktır. İnanın tanısaydınız en az bizim kadar sizin de kalbinizde de çok özel bir yer edinirdi. Hiçbir makam, hiçbir maddiyat, sıfat gerçek dostluktan daha öte, güçlü değildir. Maddiyet, makam, statü peşinde koşanlar için en güzel cevabı verdin kardeşim. Seni çok ama çok özleyeceğiz. Mekânın cennet olsun kardeşim.