31 Mart Yerel Seçimlerinden birinci parti olarak çıkan CHP'nin, bu birinciliğine rağmen erken genel seçim istemeyeceğini genel başkanları beyan etmişti. 31 Mart Seçimlerinin daha birinci yılı dolmadan CHP bu defa da erken genel seçim çağrılarını sıklaştırdı. Hatta Cumhurbaşkanı adayını da ön seçim veya parti içi bütün üyelerin oy kullanması ile belirleyeceğini duyurdu. 23 Mart 2025 tarihinde CHP bütün üyelerinin katılımı ile ön seçim yapacak.

Yapılacak olan ön seçimin yankıları Bilecik'e kadar geldi. Geçtiğimiz hafta içerisinde Bilecik Belediyesi CHP'nin karşı olduğu MÜLAKAT ile çalkalandı. Bir iki gün önce "MÜLAKATA KARŞIYIZ, MÜLAKAT KALKMALI" paylaşımları yapan CHP Bilecik İl Başkanlığına rağmen, Bilecik Belediyesinde yapılan MÜLAKAT "CHP'de neler oluyor" denmesine sebep oldu. Tam da nedir bu MÜLAKAT olayı diye anlamaya çalışırken, ulusal tv kanallarına haber olan, Bilecik Belediye şirketinde çalışan işçilerin CHP'ye üye yapıldığı iddiaları Bilecik semalarında dalgalanmaya başladı.

Şimdi bende burada birazcık olsun şeytanın avukatlığını yapayım. CHP'de ön seçimden çıkacak Cumhurbaşkanı adayının kim olduğunu herkes biliyor değil mi? Mansur Yavaş'ın devre dışı kalmasıyla bu aday İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu. Peki İmamoğlu'nun Bilecik'ten gelecek 50-100 veya 300 oya ihtiyacı var mı? Elbette yok. Pekala bu işçilerin partiye üye yapılması iddiası nedir o zaman? Nedir biliyor musunuz? CHP'nin Bilecik'te MİLLETVEKİLİ ADAYLIĞI'nın bugünden başladığının işareti olarak görüyorum. Bilecik Belediye Başkanı sayın Melek Mızrak Subaşı'nın işçileri partiye üye kaydettirmesi iddiasının, erken veya zamanında yapılacak olan genel seçimlerde, Bilecik'te CHP Milletvekili adayını ön seçimle belirleyecekse, şimdiden kendisine avantaj sağlama çalışması olarak görüyorum. Son aylarda Belediye Başkanı Sayın Subaşı'nı bizler Bilecik'ten daha çok, ya CHP'nin salı günleri yapılan meclis grup toplantılarında, ya Ekrem İmamoğlu'nun Çağlayan Adliyesi'ndeki duruşmalarında elinde pankartla, ya depremin yıl dönümünde Hatay'da, ertesi günü Adana'da fotoğraf verirken görüyoruz. Sayın Başkan Bilecik'ten çok, CHP Genel başkanı sayın Özgür Özel'in yanında, ya da İBB Başkanı sayın İmamoğlu'nun yanında. İşte gördüğümüz bu fotoğraflarda bizlere seytanın avukatlığını yaptırıyor. Başkanın parti teşkilatının yapacağı üyelik çalışmalarına el atması da, bizleri bu kanıya vardırıyor. Yani sizlerin anlayacağı bu çalışmalarda, Bilecik CHP'de Milletvekilliği adaylık çalışmalarının birileri tarafından bugünden başlatıldığını gösteriyor. Ama bu çalışmalara başlayanlara da buradan bir uyarıda bulunayım. Bugün TBMM'nin en kıdemli vekillerinden biri olan, 6 dönemdir Bilecik'ten milletvekili seçilen Yaşar Tüzün gibi bir siyaset dinozoruna karşı adaylık konusunda mücadele edecek olmalarıdır. Tabii sayın Tüzün yeter artık demediyse ki, CHP'yi iktidara bu kadar yakın hissettikleri bir dönemde "Yeter Artık" diyeceğini de hiç sanmam. Öbür taraftan İl Başkanı Ali Özdemir'in de bu adaylık yarışında yer alacağını düşünüyorum. Belki o da bugünlerde, kendisine yakın olanları partiye üye kaydettirme çalışmalarına hız vermiştir.

Evet değerli okurlarım.

Baştada söylediğim gibi, bugünde biraz olsun şeytanın avukatlığını ben yapayım dedim.

Bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek.

Hoşça ve dostça kalınız!