Doç. Dr. Muzaffer AYDEMİR

Doç. Dr. Muzaffer AYDEMİR

TÜRK HALILARI AVRUPA’DA NEREDE SERGİLENİYOR?

TÜRK HALILARI AVRUPA’DA NEREDE SERGİLENİYOR?

Değerli okuyucularımıza bu hafta farklı bir konuda bilgiler sunmak istedik. Yakın tarihte kaybettiğimiz değerli kardeşimiz Ahmet hakkında yazdığımız yazının girişindeki ifadeleri tekrar etmek istiyorum. Öğrendikten sonra hayatıma rehberlik eden bu ifadeler umarım okuyucularımızın da hayatlarına dokunur. Fransız bir yazarın güzel bir sözü var. “Zekâ düşündürür karakter yaptırır. İnsanın gerçek karakteri buhranlı anlarda ortaya çıkar. Bu nedenle dostlarını karakterleri arkadaşlarını da zekâları için seçmelidir.” Hayatta rehber edinilecek güzel sözlerden biri. Kısacası zor anınızda karşılıksız olarak kim yanınızda olursa gerçek dostunuz odur. İnsanın hayatında ikiden fazla gerçek dostu varsa dünyanın en büyük hazinesine sahiptir.

Dostlar yakınınızda olabildiği gibi uzaklardan da çıkabiliyor. Yaşamımızda bu şans bize de nasip oldu. Şubat ayında başlayan karşılıklı iş birliği kısa sürede dostluğa dönüştü. Bir dostumuz aracılığıyla başlayan iş birliği ERASMUS kapsamında yaptığımız ziyarette kısa sürede dostluğa dönüştü. Bu dostluğun mimarları Prof. Dr. Margareta Stela FLORESCU ve Doç. Dr. Sorin BURLACU’dur. Bu sene içinde farklı nedenlerle 3 kez Romanya’ya gitme fırsatımız oldu. Bu ziyaretlerin merkezinde değerli dostlarımız ve Bükreş Ekonomi Çalışmaları Üniversitesi bulunmaktadır.

Şimdi müsaade ederseniz ilk ziyaretimizden başlamak istiyorum. Ama önce üniversiteyi biraz tanıyalım. Fakültelerinin tamamı sosyal bilimlere ait bölümlerden oluşan Bucharest University of Economic Studies/Bükreş Ekonomi Çalışmaları Üniversitesi (ASE), dünya genel sıralamasında iyi bir yerde olmasının yanında kendi branşlarında ilk sıralarda yer almaktadır. Tıp ve mühendislik gibi bölümleri olmadan dünya sıralamasında farklı başlıklarda 350-500 arasında olmak büyük başarıdır.

Tabi bu başarının bir nedeni var. O da çok yoğun çalışmak ve hayata dokunan projeler yapmak. İlk gidişimizde üniversiteye ilk vardığımızda Rektör yardımcısı ve Kamu Yönetimi Fakültesi Dekanlığı ile ilgili idari birimler tarafından misafir edilip ağırlandık. İlk görüşmelerimiz ileride artarak devam edecek iş birliklerimizin başlangıcı olarak büyük bir saygınlık içerisinde geçti. Kısa bir tanışma sürecinden sonra geleceğe ilişkin iş birliği ve ortak çalışmalar üzerinde yoğunlaştık.

Peki böylesi bir başlangıcın ana nedenlerinden birisi ne olabilir dediğimizde karşımıza iki temel sebep çıkmaktadır. İlki iş birliğinin örnek kişilikler tarafından başlaması, ikincisi de uzun süreli yaşanan tarihi birlikteliktir. Birinci nedeni fazla açıklamaya gerek yok. Allah herkese böyle dostlara sahip olmak nasip eylesin. İkinci neden ise yaklaşık 400 yıllık ortak bir tarihi yaşam. 16. yüzyıl başlarındaki iki Romanya toprağı olan Eflak ve Boğdan, Türk hakimiyeti altında birer derebeylik oldular. 1877 yılında Romanya, Berlin Antlaşmasıyla Türk hakimiyetinden uzaklaştı. Bağımsızlıktan sonra, 1878’de krallık oldu. Resmi tarih böyle yazsa da erken dönem tarih hakkında ileride kısa açıklamalarda bulunacağız.

Aslın Romanya halkı ile tanışmamız daha gerilere gitmektedir. İlk kez 1999 yılında savaşın hemen sonrası görev yaptığımız Bosna Hersek’te oldu. Glomaç bölgesinde yapılacak çok uluslu birleşik tatbikat toplantısında oldu. Toplantı salonuna girdiğimizde koordinatör Avusturya-Alman subayları ve toplantıya liderlik yapan ABD subayları ile ilk koordinasyonu yaptıktan sonra yanımıza gelip sıcak ilgi gösterenler Romanyalı iki yüzbaşı oldu. Ülkelerinden getirdikleri hediyeleri büyük bir memnuniyet ile bize sundular. Tüm süreç boyunca en yakın iş birliği sağladığımız ekip Romanya ekibi idi. Asırlar boyu süren tarihi birliktelik her iki ulusun da genlerine işlemişti.

İlk ziyaretimizde dikkatimi çeken çarpıcı bir olay gerçek profesyonel akademisyenliktir. Üniversitenin enstitü yöneticiliğini yapan Prof. Dr. Margareta Stela FLORESCU’nun yoğun mesaisi dolayısıyla görüşme imkânı bulamamızdır. Kendisi o kadar yoğun çalışan bir akademisyen olduğu için bu farkı yaptığı koordinasyonlar ile Doç. Dr. Sorin BURLACU vasıtasıyla kapattı. İleriki ziyaretlerimizde Prof. Dr. FLORESCU kıymetli zamanının birçoğunu bize ayırdı.

Şimdi gelelim yazımızın başlığına. İlk gidişimizde, şubat ayında üç gün kayak merkezi olan Predal’de misafir edildik. Predal Transilvanya’ya yakın bir turistik oteller bölgesi. Yaklaşık yarım saat uzağında ülkenin önemli şehirlerinden Braşov yer almakta. Coğrafi olarak ülkenin merkezi sayılabilecek şehrin merkezindeki tarihi yapılar olduğu gibi korunmuş. Geniş meydanın merkezinde ise Kara Kilise yer almakta. Kara kilisenin her iki duvarlarında Türk halıları asılı duruyor. Eğer yolunuz düşerse ziyaret edip yerinde görebilirsiniz.

Yazımızı fazla uzatmadan burada sonlandırmak istiyoruz. Diğer iki ziyaretimiz esnasındaki tespitlerimizi sonraki yazılarımızda açıklayacağız. Ama son cümle olarak şunu ifade etmek isteriz: Hayat size de yakınınızda veya uzağınızda gündelik arkadaşlardan öte gerçek birkaç dost bahşetsin. Ancak böyle dünyanın en kalıcı hazinesine sahip olup hayat zengini olabilirsiniz.

a9088fae-ef06-4cc2-a4e4-470b17ae27ae.jpg

6a512b50-5db8-4471-ad53-457fda3c36b6.jpg

63d40733-7c5f-4e96-a8af-b6c9b9c94bee.jpg

Bu yazı toplam 2582 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
11 Yorum
Doç. Dr. Muzaffer AYDEMİR Arşivi
SON YAZILAR