Dinimizce mukaddes sayılan ve iyi değerlendirilmesi istenen zaman dilimlerinden birisi de Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Hadis-i Şeriflerde, bu ayların faziletinden ayrı ayrı bahsedilir. Dinimizde Üç Aylar diye isimlendirilmiş olmamakla birlikte, bu ad ile anılması bizim kültürümüze mahsustur. Milletimiz,  hadislerde bahsedilen bu fazileti anlatması bakımından, mevzubahis ayların arka arkaya gelmesinden de ilhamla üç aylar olarak kültürümüze kazandırmıştır. Böylelikle asırlardır milletimizde bir üç aylar geleneği oluşmuştur. Bu aylar geldiği zaman bizde ayrı bir heyecan oluşur. İbadetlerimizi artırır, yardımlaşmamızı yoğunlaştırır, muhtaçları fazlasıyla gözetir, adeta rahmet iklimi olan Ramazan’a hazırlık seferberliği başlatırız. Bu aylar sırasıyla; Recep Şaban ve Ramazan’dır.

Bu gün idrak ettiğimiz Recep ayının ilk günü, tabii olarak üç ayların da ilk günüdür. Dünü bu güne bağlayan gece de (Recep ayının ilk Cuma gecesi -Perşembe'yi Cuma'ya bağlayan gece-) Regaib Kandili idi. Cenab-ı Hakk ibadet, dua ve niyazımızı kabul eylesin. 

Peygamber efendimiz, üç aylar hakkında bir hadis-i şerifte şöyle buyurmaktadırır: “Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.” Ayrıca Peygamberimiz (SAV), rivayetlere göre bu ayların başında şöyle dua ederdi: “Ey Allah’ım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl, bizi Ramazan’a eriştir.”

Recep ayının manevi değeri hadis-i şerifte şu şekildedir: “Muhakkak ki zaman Allah’ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Sene on iki aydır. Onlardan dördü haram aylarıdır. Bunlardan üçü peş peşedir. Zilkade, Zilhicce, Muharrem; Bir de Cemaziyelahir ile Şaban ayları arasında olan ve Mudar Kabilesinin ayı Recep’tir.” 

Ayrıca bu ayda bulunan Regaib kandili Allah’ın mü’minlere rahmetinin bolluğunun ifadesidir. Bu gecede rahmet kapıları açılır ve mü’minler üzerine sağanak sağanak yağar. Allah’ın af ve mağfiretinin lezzeti tadılır. Bu gecede Rabbimize bol bol dua ve istiğfarda bulunduk. Ona kulluğumuzu bir kez daha gözden geçirip günahlarımızdan af diledik. Bu gece ile başladığımız manevi iklimi doyasıya teneffüs etmek ve yaşamak, ömrümüzün kalan kısmını hata ve günahlardan uzak geçirebilmek için yaşantımızı gözden geçirdik. Bu noktadan hareketle Ramazan ayına huzurla varabilmenin manevî hazırlığını yaptık. 

Ayrıca Recep ayının 27. gecesi, mü’minin rabbine yükselmesi ve ona yaklaşması manasına gelen Mirac kandilidir. Şaban ayının 15. gecesi ibadet ve tatla günahlardan sıyrılmanın hafifliğinin yaşandığı Berat kandilidir. 

Üç ayların sonuncusu Ramazan ayıdır. Recep ve Şaban ayları Ramazan ayının adeta bir mücdesidir ve ona hazırlıktır. Ramazan ayı sevabı özel bir ibadet olan orucun farz kılındığı aydır. Kur’an-ı Kerim’de de adı zikredilen tek aydır. Bu ay günahlardan arınma  ayıdır. Bu ay Cennetin kapılarının ardına kadar açıldığı, Cehennem kapılarının kilitlendiği ve Şeytanın zincire vurulduğu bir aydır. Bu durumun özel bir manası vardır. Bu da mü’minin rabbine yaklaşma fırsatı olan tek ay oluşudur. Onun için mü’min Recep ve Şaban ayları ile Ramazan temizliğine hazırlanmış olur ve bu ayı tertemiz idrak eder. Hadis-i şerifte de bahsedildiği gibi Ramazan ayında rabbine yaklaşamayan mü’min başka hangi ayda yaklaşacak?

Bin aydan faziletli olan Kadir gecesi Ramazan ayı içindedir. Kur’an’da özel bir önem ile zikredilir. 

Üç aylar ihmal edilmemesi gereken bir zaman dilimidir. Hatalarımızı fark edip Rahman ve Rahim olan Rabbimiz’e sığınacağımız en mutena zaman dilimidir. Unutmayalım ki, insanın en değerli sermayesi ömrüdür. Bu sermaye kartopu gibi hızla eriyen bir sermayedir. Hayat, dönüşü olmayan bir yolculuk, akıp giden bir sudur. Bir nehirde aynı suda iki defa yıkanmanın mümkün olmadığı gibi bir zaman dilimini de iki defa kullanmak mümkün değildir.

Bu vesileyle idrak edeceğimiz üç ayların ve Regaib kandilinin güzel şehrimiz Bozüyük, memleketimiz ve bütün Müslümanlar için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan dilerim.