Ülkemizde din işlerini yürütme görevi anayasa ile Diyanet İşleri Başkanlığımıza verilmiştir. Bu doğrultuda Başkanlığımız ülkemizin dörtbir yanında İl ve İlçe Müftülükleri eliyle insanımıza din hizmeti götürmektedir. Müftülükler anayasa ile kendisine verilen, halkımızı İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak konularında aydınlatma görevini yapıyor, aynı zamanda bu konuda isteyen vatandaşlarımıza ve çocuklarına, mevzuat çerçevesinde din eğitim ve öğretimi hizmeti de sunuyor. Cami hizmetleri çerçevesinde va’z irşat çalışmalarını sürdürürken, halkımızın talepleri doğrultusunda , cami ve Kur’an Kurslarında açılan Kur’an Kursları ile de Kur’an-ı Kerim’i okuma ve anlama, dini bilgiler bakımından halkımızı aydınlatma hizmeti sunmaktadır. Bu kurslar hem örgün eğitim çerçevesinde hem de okulların tatile girdiği yaz aylarında isteyen vatandaşlarımızın kendisine ve çocuklarına Kur’an öğretimi ve dini bilgiler konusunda faaliyet yürütmektedir. 

Diyanet İşleri Başkanlığımız, son yıllarda eğitim ve öğretim faaliyetlerinin kalitesini artırma konusunda çok ciddi atılımlar yapmıştır. Bir yandan personelin eğitim, bilgi ve donanım seviyesini yükseltmek, pedagojik gelişmeler doğrultusunda eğitim ve öğretime onları hazırlamak için yüksek öğrenime yönlendirip hizmet içi eğitim faaliyetlerine de yoğunluk verirken, diğer taraftan Kur’an Kursları müfredatını daha ilmi gerçekler üzerine oturtmaya çalışmaktadır. Bu çalışmaları üniversitelerle işbirliği içerisinde alanının uzmanlarıyla birlikte sürdürmektedir. Bu konuda çok ciddi mesafeler alınmıştır. Bu gün Kur’an Kursları öğretimi pedagojik gerçekler ışığında daha ilmi ve daha verimli bir şekilde sürdürülmektedir.

Yaz Kur’an Kursları bu ilmi yaklaşımla hazırlanan müfredat ve kitaplarla ülkemizdeki bütün cami ve Kur’an kursularında yapılmaktadır. Yaz Kur’an kursları öncesinde bu kurslara öğretici olarak katılacak bütün personel mahallinde bir haftalık seminere alınmakta, onlara öğretim usulleri pedagojik yönleriyle birlikte verilmekte, böylece personel öğretime hazırlanmaktadır. Kitaplar tamamen yaz kurslarına yönelik olarak hazırlanmıştır ve iki ay olarak sürdürülen bu kursların verimini artıracak öğretimde her türlü tedbir düşünülmüştür. 

Yaz Kur’an kurslarında, Kur’an-ı Kerim’i manası ile birlikte okuma, itikat, ibadet, ahlak ve Peygamber efendimizin hayatı öğretilmektedir. Ayrıca toplumumuzun değer yargılarına saygı, karşılıklı sevgi, kaynaşma, birlik ve beraberliğimizin önemi ve birlikte yaşama kültürü verilmektedir. 

Diyanet İşleri Başkanlığımız yaz kurslarını kur sistemiyle daha verimli bir hale getirmiştir. İki ay süreli bu kurs üç kur şeklinde verilmektedir. Kur sisteminde öğrencilere Kur’an öğretimi ve dini bilginin üç safhada verilmesi planlanmıştır. Birinci kuru tamamlayan öğrenci bir ileri safha olan ikinci kura geçmekte, mesela Kur’an okumayı öğrenen, dini bilgi olarak ileri seviyede olan bir öğrenci de üçüncü kura geçmektedir. Böylece her yıl tekrar zorunda kalmak gibi bir sıkıntı da yaşanmamış olmaktadır. Bu durum öğreticinin işini kolaylaştırmakta ve hem öğretimin hem de öğreticinin verimini artırmaktadır.

Bozüyüğümüzde de aynı doğrultuda yaz Kur’an kursları sürdürülmektedir. Bu kurslar öncesinde bütün Kur’an kursu öğreticileri, imam-hatip ve müezzin-kayyımlarımız üç günlük eğitim seminerine alınarak psikolojik ve pedagojik olarak öğretime hazırlanmışlardır. İbadete açık bütün camilerimizde ve Kur’an kurslarımızda yaz kursları sürdürülmektedir.

Yaz Kur’an kurslarına Bozüyüğümüzde büyük bir teveccüh gösterilmektedir. Okulların tatil olmasından da önce halkımız müftülüğümüze müracaat etmekte ve çocuklarının kayıtlarını yaptırmaktadır. Halkımızın büyük bir istekle müftülüğümüze müracaat ederek çocuklarının dini bilgilerini tamamlama arzusu her türlü takdirin üstündedir. Bu şevk ve arzu, Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerim’i öğrenme ve öğretmenin dinimizdeki yüceliğini Bozüyük halkının kavradığının, gönül verdiğinin ifadesidir. Müracaata gelenlerin, “Çocuğum dinini öğrensin”, “Ben bu yıl da öğretemezsem, başka fırsatım olmayabilir”, “Çocuğuma dinini öğretemezsem, Allah yanında nasıl cevap vereceğim”, “Anne ve baba olarak çocuğuma Allah’ını öğretmek benim görevim” gibi sözleri Bozüyük halkının çocuğuna dini bilgiyi verme gayretini göstermesi kadar bizlere de şevk vermektedir.

Bu eğitim gayretimize halkımızın da çocuklarını takip ederk ve camiye gelen çocukları hoşgörü ile karşılayarak destek vermesini istiyoruz. Unutmamalıyız ki, bu günün büyükleri dünün çocuklarıydılar. Çocukluk ruhunu onlar da yaşadı. Bu günün çocuklarına bu gözle bakıp onların hoşgörümüze ne kadar muhtaç olduklarını düşünmeliyiz.