Doç. Dr. Muzaffer AYDEMİR

Doç. Dr. Muzaffer AYDEMİR

ATLI KÖŞKÜN ATI NEREDEN?

ATLI KÖŞKÜN ATI NEREDEN?

Değerli okuyucular bu hafta bizi farklı boyutlarda ilgilendiren bir yazı dizisine başlamak istiyorum. Uzman tarihçiler dışında çok az kişinin bildiği bir konu olan 4. Haçlı Seferi’nden bir özet sunacağım. Roma İmparatorluğu’nun Doğu ve Batı Roma olarak ayrılmasından sonra Doğu Roma’nın başkenti İstanbul oldu. İstanbul ve Bizans’ın ("Bizans" kelimesini ilk kullanan 1557’de Alman tarihçi Hieronymus Wolf’tur.) tarihi işlevleri üzerinde derin izler bırakan olaylardan birisi de IV. Haçlı Seferidir. IV. Haçlı Seferi sadece Bizanslıları değil doğrudan ve dolaylı olarak bizleri de etkilemiştir. Ve hala da etkilemeye devam etmektedir.

Haçlı Seferlerinin sebepleri düşünüldüğünde akla ilk gelen dini nedenlerdir. Başlangıçta kutsal toprakların geri alınması Hristiyan dünyasının pek ilgilendiği bir konu değildi. Ancak 457 yıl sonra Hristiyanların aklına Müslümanların hakimiyetinde olan kutsal toprakların geri alınması geldi. Asırlar sonra kutsal toprakların geri alınmasına yönelik seferlerin sadece dini nedenleri yoktur. Yapılan araştırmalarda Haçlı seferlerinin siyasi, ekonomik vb. birçok nedeni farklı boyutlarda ele alınmıştır. Haçlı seferlerinin dini sebepler dışındaki yapılma amaçları; ekonomik ve siyasi nedenler ve bunlardan daha önemlisi Türklerin kitleler halinde batıya gelişleri, buralarda kurdukları hakimiyettir.

Hristiyan dünyası yaptıkları ilk haçlı seferleri ile kutsal toprakları ele geçirdiler. Ancak daha sonra batıya büyük kitleler halinde gelen Türkler özellikle Anadolu’da geniş bir alanı hakimiyetleri altına aldılar. İşte bu dönemde Türklerin Avrupa’ya geçişleri önünde önemli bir engel olan İstanbul ve Bizans bulunmaktadır. Böylesine yoğun akınların yaşandığı dönemde sıra dışı bir olay gerçekleşir. Avrupa’da Papanın başlattığı IV. Haçlı Seferi birlikleri 24 Haziran 1203’te İstanbul’a ulaşır. Başlangıçta Mısır ve Orta Doğu olarak planlanan sefer iki mezhebin birleştirilmesi amacını taşımaktadır. Seferin finansörlerinden olan Venediklilerin ana amaçları ise yeni ticari avantajlar sağlamaktır.

muzo.jpg

muzo.jpg

IV. Haçlı Seferi ile yaşanan işgal Bizans üzerinde derin etkiler bırakır. IV. Haçlı Seferi ile Bizans fiili olarak dört parçaya ayrılır. Ticareti ilk planda tutan Venedikliler iki hisseye sahip olurlar. Latin kontrolüne geçen İstanbul’da bulunan hanedan üyeleri ise işgal edilmemiş alanlara gidip buralarda kendi devletçiklerini ilan ederler. İznik, Trabzon ve Epir’de küçük devletçikler ortaya çıkar. Balkanlar’da Bizans varlığının zayıflaması buralara farklı ulusların akın etmesine yol açar. Balkanlar ve Avrupa’nın doğusundaki hakimiyetini kaybeden Bizanslılar ekonomik olarak da zorluk yaşamaya başlarlar. Başkentin Latinler tarafından işgali imparatorluğun ekonomisine derin bir darbe vurmuştur. Toprağa dayalı ekonomik ve askeri bir sistemi bulunan Bizanslılar bu topraklarının kaybedilmesi ile sadece para kaybetmezler. Aynı zamanda askeri olarak da güçlerini yitirirler. Parası olmayan Bizans bundan sonra güçlü bir donanma teşkil edemez. Donama gücünü de kaybeden Bizanslıların deniz ve adalar üzerindeki kontrol ve hakimiyetleri darbe alır. Bunun sonucu deniz hakimiyeti diğer ülkelere geçer. Özellikle Venedik bu durumdan en fazla yararlanandır.

Hem güçlü bir ordu hem de donanmaya sahip olamayan Bizanslılar çözüm olarak paralı askerlerden oluşan bir ordu kurarlar. Bu durum onlar için sonun bir başlangıcı gibidir. Güvenlik sistemlerini paralı, maaşlı askeri sistem üzerine kuran devletler hayatlarının önemli hatalarından birisini yaparlar. Kimse para için kendini feda etmez. Askerlik sanatı yüksek duygular ve iyi bir eğitimle yapılacak bir görevdir. Barış zamanında göz dolduran bu sistem savaşta gerçek yüzünü gösterir. İşte Bizanslıların bu hatalarının bedellerini ödedikleri yerlerden birisi de Malazgirt Meydan Muharebesi’dir. Ordusu paralı askerlerden oluşan Bizanslılar doğal olarak savaş alanından mağlubiyetle ayrıldılar.

İşte bu koşullar Türklerin Batı Anadolu’dan Balkanlara geçişini kolaylaştırmıştır. XIII. yüzyılda en küçük beylik olan Osman Oğullarının hızla büyüyüp kısa sürede imparatorluğa dönüşmesinin temel nedenlerinden birisi de bu haçlı seferidir. Zaten gücünü yitirmiş olan bir imparatorluğa komşu olan bu küçük ve kahraman beylik 50 yıl gibi kısa bir sürede Balkanların çoğuna hâkim olmuş ve yaklaşık bir buçuk asır sonra da başkentini ele geçirmiştir. Yeni yazımızda görüşmek üzere.

Bu yazı toplam 1250 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Doç. Dr. Muzaffer AYDEMİR Arşivi
SON YAZILAR