MÜCAHİT BAYRAK

MÜCAHİT BAYRAK

KAOS - KADER- İNSAN

KAOS - KADER- İNSAN

Kaos teoreminin geçmişi çok eski yıllara dayanır. Ancak modern dünya da adını bir matematikçi ve meteorolog olan Edward Lorenz ile yeniden duyurur. Lorenz bilgisayarını kullanarak hava tahmini programını yapmaya çalışıyordu. Bilgisayarına değerlerini bir değişiklik yaparak programın ortasından girdi ve bir değeri binde dörtlük bir hata ile girdi. Sonra makinenin gürültüsünden kaçmak ve bir kahve almak için odadan çıktı. Bir saat sonra geldiğinde bir önceki hava durumundan apayrı bir hava durumu gördü. Oysa aynı olması gerekiyordu. Başta makinenin bozulduğunu düşündü fakat makine bozulmamıştı, ya ne olmuştu? O binde dörtlük hata çeşitli fonksiyonlara girerek bir çığ gibi büyümüş ve apayrı bir hava durumu ortaya çıkarmıştı. Bu kuramı anlatan en iyi örnek “ Çin de bir kelebek kanat çırpsa ABD’de fırtınaya sebep olabilir” bu, konunun teknik boyutu bir de sosyal boyutunu inceleyelim.

ABD’deki 1861-1865 yılları arasındaki iç savaş buna verilebilecek en iyi örneklerden.

ABD’nin kuzey eyaletleri modern kapitalizm ile yönetilir ve emek karşılığı yevmiye vardır ancak güney eyaletlerinde ise köle iş gücü vardır. Kuzey eyaletleri bu iş gücünün tasfiye olmasını ister çünkü tasfiye olan köle iş gücü kuzeye gelerek yevmiyeleri düşürecektir. Bunun için kuzey, güney eyaletlerin limanlarını abluka altına alır. Güney eyaletleri Rusya ve İngiltere’ye pamuk satamaz -o zamanında en önemli sanayisi tekstildir- bunun sonucu olarak da Rusya Orta Asya’yı İngiltere ise Hindistan’ın doğusunu işgal eder. Bakın, baştaki olay neydi, sonuçları kimleri etkiledi. Biz bunu devam ettirelim mesela Hindistan’da bir aile tek çocuğunu kaybetsin ve soyu devam etmesin vs. vs. bunu devam ettirirsek bu olay sadece geçmişi etkilemeyecektir. Geleceği etkileme ihtimali kesinlikle vardır.

Yakın zamandan bir örnek verelim. Arap baharının fitilini ateşleyen bir Tunuslu bir gencin kendini yakmasıdır. Bu olayın başlangıcını tasarlayalım. Farzımuhal, bu genç arkadaşlarına ” ben kendimi yakacağım ve bütün Arap diyarı halkları ayaklanacak” dese bu gence kim inanırdı. Sadece gülüp geçerlerdi. Sonucun bu olacağını asla kestiremezlerdi. Ama bir gencin kendini yakması Arap diyarının ayaklanmasına neden oldu. Bunun gibi nice örnekler…

Peki, bizim buradan çıkarmamız gereken nedir? Bence bu bize şunu anlatıyor:

Önemli olan çok büyük olmak değil, çok zengin olmak veya makam mevki sahibi olmak değil önemli olan adım atmaktır nerede ve hangi durumda olursan ol. Önemli olan az önce verdiğimiz örnekteki binde dörtlük hata payı olabilmektir. Sonuçta koca stadyumların koca ışıklarını yakan ufak bir şalter, koca kapıları açan ufak bir anahtardır.

Kaos teorisi determinizmi(nedensellik) yıkmıştır deniliyor. Bence kaos determinizmi yıkmamıştır aksine kaos determinizmin daha gelişmiş halidir. Determinizm nedenlere göre sonuçların şekilleneceğini söyler. Kaosta kuramında da böyledir. Kaosta farklı olan ise nedenlerin aklımızın idrak edemeyeceği kadar fazla olmasıdır ve bu nedenle de sonuçları kestiremememizdir. Yoksa ortada yine bir neden-sonuç ilkesi vardır. Kısacası determinizm insanın aklının idrak edebileceği kaos kuramıdır. Sanki determinizm(nedensellik) insanoğlunun modelleme tarzı veya düşünüş biçimi kaos ise yüce yaratanın modellemesi- yöntemidir ve biz bunu asla idrak edemeyeceğizdir.

Bence kaos, kaderin bilimsel adıdır. Kaos sonsuz dereceden ve sonsuz değişkenli bir denklemdir.

Kaos kuramının temel önermelerinden birisi de “Düzenin anlayamadığımız hali(kaos) varsa ki -illa ki olmalıdır- bundan dolayı düzensiz diyemeyiz. Yani düzenin dışına çıkmak imkânsızdır.”

Düzensizlik, düzeni daha güçlü bir şekilde anlatmak için kullanılan soyut bir kavram. Düzensizlik diye bir durum yoktur, düzensizliğin olması yaradan gücün olmamasıdır. Ki yaratıcı bir güç kesinlikle vardır o zaman da düzensizlik yoktur. Yani yaratıcı bir güce inanan birinin aynı zamanda düzensizliğe de inanması çelişkili ve saçma bir durumdur. Ortada insan aklının idrak edemeyeceği derecede büyük ve naif bir düzen olduğu için batı adamı bu büyük düzene kaos demiştir. Çünkü o bütün düzenlere “hâkimdir” ancak onun anlayamadığı düzen düzensizliktir. Çünkü her şeyi o bilirmiş.

Hülasa , kaos kuramını çözmek gibi gereksiz, tehlikeli ve boş işlere kalkışmadan varlığının bize anlattığı bir kaide vardır.- Bu aynı Cenab-ı Allah’ın zatı ile ilgili düşünmenin gereksiz ve tehlikeli olması olayı gibi bir durum. Ama Cenab-ı Allah’ın kudretini yarattıklarından tam olarak idrak edemesek bile biraz olsa anlarız. Çünkü kaos apaçık Cenab-ı Allah’ın hakim olduğu bir şeydir belki bir yöntemdir. Bunu da insanoğlu idrak edemez.- Bu da;

Ey insanoğlu sen dünyanın kaderini etkileyecek kadar kudretlisin ancak bir kelebeğin kanadından sakınamayacak kadar da korumasız ve kuvvetsizsindir. Ona sığınırsan yüceltilirsin ondan sırt çevirisen aşağılanırsın. O zaman ne yapmalısın, bu düzeni yaratana sonuna kadar sığınmalısın. Ancak ona sığınarak çok uzaklardan veya çok yakınlardan gelebilecek tehlikelere karşı korunursun. Yok sığınmazsan Kuran’ın ifadesiyle “belhüm adal” yani hayvandan aşağı olursun. Eğer ona sığınırsan meleklerden bile daha üstün olabilirsin. Diyor.

En iyisini Allah (cc) bilir. Selametle…

Bu yazı toplam 675 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
MÜCAHİT BAYRAK Arşivi
SON YAZILAR