KARDELEN DERGİSİ 25. YILA HAZIRLANIYOR
Dergicilik gazeteciliğe göre her zaman daha itibarlı ve etkili olmuştur. Hem dünya basın tarihinde hem de ülkemizin basın tarihinde kolaylıkla buna örnek dergiler bulabiliriz. Gazeteler günlük olduğu için etkisi çok kısa sürelidir ancak dergiler yayınlandığı peryoda göre, haftalık veya aylık, etkilerini daha uzun süre korurlar, bu yüzden ağırlıkları vardır.
Haber, analiz dergileri yanında özellikle edebiyat, şiir ve mizah alanlarında da ön plana çıkan birçok dergi var dergi tarihimizde. Bu dergilerinin kimisi Yusuf Ziya Ortaç’ın Meşale dergisi gibi sadece 8 sayı çıkabilmiş, kimisi Yeni Adam dergisi gibi 46 sene veya Üstad’ın Büyük Doğu’su gibi 43 sene yayın hayatına devam etmiş, hem okurlar hem de ülkemiz üzerinde ciddi tesirler bırakmıştır.
Temelleri 90’lı yılların başında Bilecik Anadolu Lisesi’nde bir grup öğrenci ve Edebiyat öğretmeni, yazar Ali Erdal hocamız tarafından atılan Kardelen Dergisi de ilimizden neşet eden uzun soluklu bir dergi...
Kardelen ekibi olarak şu günlerde 85. sayının hazırlık çalışmaları içindeyiz. 85. sayının ayrı bir özelliği var, o da derginin 25. yılı olması...
25 yıl, dile kolay... Bilecik gibi ülkemizin en küçük illerinden birinde bu kadar uzun soluklu bir derginin yayın hayatına devam etmesi başlı başına bir başarıdır. Hemşehrilerimiz bunun ne kadar farkında bilemiyorum ama Türkiye dergi tarihi, kısa süreli dergi maceraları ile doludur. Kardelen Dergisi böyle bir ortamda kendi yağı ile kavrulmaya halen devam ediyor. 3 aylık peryotlarla yayımlanan derginin yaklaşık 15 yıldır aktif olan bir internet sitesi de var. kardelendergisi.com adresinden hizmet veren siteye Türkiye’nin birçok yerinden ziyaretçiler geliyor.
Kardelen’in öne çıkan özelliklerinden biri yazmaya hevesli, yazar, şair adayları için bir okul olması... Özellikle internet vasıtası ile dergiye ulaşan birçok yazar adayı eserlerinin değerlendirilmesi için Kardelen’e gönderiyorlar. Derginin değerlendirme kurulu bu eserler hakkındaki değerlendirmelerini ilgili kişiye iletiyorlar, yayınlanmasına karar verilenler de bir sonraki sayıda dergide basılıyor. Yazar adaylarının eserlerinin basılıp basılmayacağını sormadaki ısrar ve heyecanları bu işi ne kadar önemsediklerinin bir göstergesi... Tüm Türkiye’yi takip etmek mümkün değil ancak ülkemizde bu şekilde gelen eserleri değerlendiren, basılma şansı veren, adete bir okul olan çok dergi olmadığını düşünüyorum.
Koca bir devletin filizlendiği topraklar bereketlidir. Küçük bir il olarak bu bereketten ne kadar faydalanıyoruz ayrı bir konu ama Kardelen bu bereketten nasbini alarak bu zamana kadar geldi, inşallah daha güçlü ve etkili şekilde yayın hayatına devam eder. Özellikle Bilecikliler’in böyle bir derginin varlığı hakkında daha yüksek bir farkındalık sahibi olmalarını ve desteklemelerini ümit ediyorum. Ayrıca yazmaya meraklı, kalem tutmaya hevesli hemşehrilerimiz için kendi memleketlerinden filizlenmiş bir dergi güzel bir okul olmaz mı? Hem okur olarak hem yazar olarak hem de internet sitesinden yazıları okuyup yorum yaparak siz de Kardelen’e destek olabilirsiniz.
Nice senelere Kardelen…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.