Necmi Güney ismini bilenleriniz vardır. Kendisi ilk Büyük Millet Meclisi Bilecik mebuslarından olan Mustafa Kemal Güney’in oğludur. Babasının Milli Mücadele yıllarında Bilecik’e önemli hizmetleri olmuştur. Babası gibi Necmi Güney de Bilecik’e önemli katkılar sağlamıştır. Demokrat Parti döneminde (1952 yılının Şubat ayında) Bilecik Belediye Başkanlığına getirilmiştir. Vilayetteki memuriyeti esnasında Belediye Meclisine reis seçilen Necmi Bey hiçbir partiye kayıtlı olmadığını belirterek tarafsız olduğunu beyan etmiştir. 9.4.1952 tarihli Vatan Gazetesi’nde Bilecik’in bir buçuk ay evvel seçilen enerjik bir Belediye Başkanının olduğu ifade edilmektedir. Aynı haberde otuz seneden beri ihmale uğrayan ve bunun tevlit ettiği en ağır şartlarla sessizce mücadele eden Bilecik’te son seneler esaslı kalkınma hamlelerinin göze çarptığından ve Bileciklilerin el birliği ile dertlerinden anlayan kendilerine faydalı olacak idarecileri iş başına getirmek yolunda olduklarından bahsedilmektedir.

Yeni Bilecik Belediye Başkanı Necmi Bey aynı gazetede kendisiyle yapılan söyleşide Bilecik’in senelerden beri bakımsız kaldığını, bunun sebeplerinden birinin istiklal harbi olduğunu dile getirmektedir. Başkana göre savaştan sonraki süreçte esaslı bir program yapılmadığı için Bilecik’in kuruluşu yarım kalmıştır. Şehircilik bakımından yapmak istedikleri ilk işin Bilecik’in imar harita ve planını tanzim ettirmek olacağını evvelce de bu işe teşebbüs edildiğini ama başarılı olunamadığını söylemektedir. Neticede bu plan olmadan Bilecik’in kalkınamayacağını belirtmektedir. Bunun dışında elektrik işleri, su ihtiyacı ile kültür ve sanayiye dair açıklamalarda da bulunmuştur.

Yıllarca ihmal edilen Bilecik için bir şeyler yapma gayreti içinde olan Necmi Bey’in Belediye Başkanlığı dışında Bileciklilere önemli kültürel hizmetleri de olmuştur. Çünkü Bilecik’i konu alan ilk müstakil Bilecik kitabının yazarı da odur. Bu kitabın adı “Bilecik Tarih ve Coğrafya Etüdü’dür”.

Bu eser, 1936 yılında 110 sayfa olarak yazarın kendi el yazsıyla Osmanlıca harflerle yazılmıştır. Kitap 17 Şubat 1973 tarihinde Muammer Kadıoğlu tarafından “Eşim rahmetli Necmi Kadıoğlunun (Güney) kendi el yazısı ile yazmış olduğu bu kitabı Bilecik İl Halk Kütüphanesine hediye ediyorum” ifadeleriyle gün ışığına çıkmıştır. (Gerçi eserin 1937’de matbaa baskısı da bulunmaktadır).

Yazar kitabına şu cümlelerle başlamıştır : “Bu küçük araştırmaya büyük bir cesaret ve cüretle başladım. Benim bu cüretimi teşvik edenler olmasaydı, hiçte kaleme sarılmayacaktım. Cüret ve cesaret diyorum. Bu işin pekte kolay olmadığını başlamadan önce takdir ediyordum. Zaman geçtikçe müşkilatla karşılaştım. Bir taraftan mehaz bulamıyor bir taraftan da bana esas olacak mevzii eserlere tesadüf edemiyordum. Bütün bu müşkilatı yenmem için bana bir şey kuvvet veriyordu. Bilecikli olmam. Memleketimin, doğduğum büyüdüğüm yerin çocukluk hatıralarımın geçtiği diyarın tarihini bilip öğrenmek. Bu düşünce ile üzüldüm. Yoruldum. Nihayet çok noksan olan şu küçük etüdü yapabildim. Bu küçücük tetkik ile muhitimi, memleketimi hemşerilerime tanıtabilirsem şüphesiz en bahtiyar bir insan olurum...”

Necmi Güney’in de belirttiği gibi kitapta noksanlar bulunmaktadır. En dikkat çeken husus yazıldığı dönemin resmi tarih ve dil ideolojisini yansıtmasıdır. Neyse öyle ya da böyle o dönemde bir eser ortaya çıkmış. Bir hizmet sunulmuş. Bizim payımıza düşense ona sahip çıkmak ve yüksek bir cesaretle her yönden Bilecik’in gelişmesine katkı sunmak olmalıdır…