Milliyetçi Hareket Partisi Bilecik Milletvekili Bahattin Şeker, seçimlerden sonra bir soru üzerine bundan sonraki dönemde siyasette olmayacağını açıklamıştı. Aradan bir süre geçtikten sonra yine bir soru üzerine önceki açıklamasını revize ederek Bilecik siyasetinde bulunmayacağını söylemişti.

Bu arada geçen süre içerisinde tutum ve davranışları, medyayla ve teşkilatla ilişkileri kamuoyuna eskisine nazaran daha az çıkması gibi açıklamaları ile uyuşan hareketlerini herkes gibi biz de gözlemlemiş ve yeri geldiğinde bunları köşemizde yazmıştık.

Şeker, MHP il başkanlığı ve merkez ilçe başkanlığının görevden alınması ve kendi tüzüklerine göre partinin bu birimlerinin kapatılması hadisesinden sonra yaptığı basın toplantısında da Bilecik’te siyaset düşünmediğini söylemiş ama bununla birlikte teşkilatının emrinde oluğu mesajını vermeyi de ihmal etmemişti.

Bu basın toplantısından sonra da yine uzun bir süre ortalıkta gözükmeyen Şeker, ilçe kongrelerinin başlaması ile birlikte yavaş yavaş sahaya inmeye başladı. İlçe kongrelerinde yaptığı konuşmalar, Orta Sakarya Vadisi’ndeki yoğun kar yağışı sebebiyle seraların çökmesi üzerine buralara yaptığı ziyaret, Söğüt’te bir fabrikada işçilerin maaşlarını alamamaları sebebiyle yaptıkları eyleme katılması ve burada yaptığı konuşma, en son olarak il kongresinde MHP tabanına hitap etmesi, kongreye neredeyse tek başına hakim olması ve teşkilatlardaki değişikliklerde de kendisi ile çalışmaya can atan ekiplerin genelde iş başına gelmesi “Bilecik siyasetinde yokum…” değerlendirmelerinin yanında hep bir tesadüf müydü?..

Ama Bahattin Şeker milletvekili adaylığı konusunda basına bir demeç vermedi…

Düne kadar Bilecik’teki çeşitli görevlere aday olan ve gerek kamuoyunda gerekse MHP teşkilatı içerisinde Şeker’in ekibinde olduğu düşünülen, hatta Şeker’in siyasette yokum demesi üzerine ismi milletvekili adayları arasında zikredilen ve böylelikle parti içerisinde de sivrilen bazı MHP’lilerin il kongresinde yok farz edilmesi ve kongreye gelen partililere bile alkışlatılmamaları da yine bu tesadüfün bir parçası mıydı?..

Kamuoyunda bu hususlar konuşulurken, kongrelerden sonra Şeker, ne bu konuda ne de milletvekilliği konusunda yine konuşmadı.

Nitekim kongrelerini tamamlayan MHP teşkilatı sanki daha önce medyaya hiçbir beyanat yansımamış gibi, teşkilat başkanları ve seçilmişlerden oluşan bir heyet ile Ankara’ya gittiler ve burada bir takım temaslarda bulundular. Yerel gazetelerin neredeyse tamamına yansıyan bu temaslarla ilgili en fazla öne çıkan haber teşkilatların ve seçilmişlerin yeni dönemde de Bahattin Şeker’i milletvekili olarak görmek istediklerini Ankara’da yetkili kurumlarla paylaştıkları oldu.

Bundan önce mecliste Bilecik’le ilgili verdiği bir soru önergesinin cevabı bile yerel medyada haber olurken, teşkilatın Ankara ziyaretinden sonra Şeker suskunluğunu yine korudu ve bu hususta ne düşündüğünü yine açıklamadı…

Aradan geçen süre zarfında Şeker’in bu suskunluğuna rağmen Bilecik teşkilatı elinden gelen gayreti göstermeye devam etti ve bu sefer de Bilecik’te tüm ilçelerin de katılımıyla bir toplantı tertip edildi. Bu toplantıda MHP İl Başkanı Ahmet Gürses yanına teşkilat başkanları ile seçilmiş belediye başkanlarını da alarak “2015 seçimleri için Bahattin Şeker’le yola çıkıyoruz” dedi. Gürses yaptığı konuşmada “MHP teşkilatları olarak, bir ve bütün halde, bizler yöremizin hayırlı evladı olan, Bilecik’imizi sahipsiz bırakmayan, yöremizin her köşesinde emeği olan sayın milletvekilimiz Bahattin Şeker’le çalışmaktan razı olduğumuzu, bu kutlu yürüyüşümüzde kendisine bir kez daha vazife düştüğünü, 7 Haziran Genel Seçimlerinde de partimizi ve BİLECİK’imizi temsil etmesini, yeni dönemde de yürüyüşümüze devam edilmesi gerektiğini ilettik. Bu düşüncelerimizi ve istişarelerimizi Sayın Genel Başkanımızla da paylaştık. Sayın milletvekilimiz, her seferinde bizlere “milletvekili adaylığı konusunda camia içerisinden niyeti olan hiç kimsenin medeni cesaretini kırmak istemediğini, aday olmak isteyenler varsa, bunu açıktan söylemeleri gerektiğini, bu durumda kendisinin de çekilebileceğini” iletmiş, ancak bu fikir, camia içerisinde kabul görmediği gibi kendisiyle yola devam edilmesi konusunda bir karar ve irade ortaya çıkmıştır.” dedi.

Gürses’in bu beyanı yerel medyada son dakika gelişmesi olarak verilip partili partisiz bütün Bilecik Kamuoyu’nda konuşulurken Şeker’den yine ses çıkmadı.

Oysa rakip partilerin bile Şeker faktörünü göz önüne alarak aday belirlemede yeni stratejiler geliştireceği konuşulurken Şeker’in en azından “Yokum” dediği Bilecik siyasetinde “Hayır varsın!..” diyen teşkilatına bir teşekkür etmesi gerekmez miydi?..

Bazen bir karar verirken farkında olarak veya olmadan başka kararları da vermiş oluruz. Şeker’le yola devam kararı da aslında gönlünde milletvekili adaylığı yatan pek çok MHP’liyi baştan saf dışı etmek, “Boşuna heveslenmeyin” demek olmuyor mu? Bunların yanında başka türlü olsa ikinci sıra adaylığını bir onur olarak görecek kişilere “Siz ancak ikinci sıraya layıksınız” demek en azından bu kimselere de bir haksızlık değil mi?..

Şeker’in bu sessizliği bakalım ne zamana kadar devam edecek?..

30 Mart Seçimlerinden önce aynı söylemi Söğüt’ün Ak Partili Belediye Başkanı Osman Güneş de söylemiş ve seçimlere neredeyse bir yık kadar bir süre varken basının önünde “30 Mart Seçimlerinde Belediye Başkanlığına aday olmayacağım” demişti. Daha sonra o da tıpkı Şeker gibi, bu söylemini yumuşatmaya çalıştı ve “Ben ne kadar aday değilim desem de, Belediye Başkanı olduğum için seçimlerin doğal adayıyım. Partim ve teşkilatım bu yönde bana görev verirse görevden kaçmam” diyerek söylemini değiştirdi.

Buna rağmen Ak Parti doğal adayım diyerek adaylık müracaatında bulunmayan Güneş’i değerlendirmeye tabi tutmadı. O dönemki yöneticiler aday adaylığı müracaatı bulunmayan bir kimseyi nasıl adayımız diye kamuoyuna sunarız demişlerdi.

Şeker’in suskunluğunda bu ifadelerin de bir payı olabilir mi?

Günümüzde futbol kulübü başkanlarının arkasındayız mesajı verdiği teknik direktör veya futbolcu sezon sonunu göremiyor. Bu taktik “Aday değilim” diyenlere “Hayır adayımız sensin ve senden başka da bir tercihimiz yoktur” denilerek acaba siyasette de tersten mi işletiliyor?..