Tarımla ilgili şikayetleri birçok defa yazıyorum. Yine bir yazımdan sonra Vali Kemal Kızılkaya ile pazartesi günü kapalı pazarda karşılaştım, Vali Kızılkaya; “Yazınızı okudum, özel kalemden sizi arayacaklar, randevu üzerinde anlaştığınız da beklerim” dedi.

Bir Çarşamba günü saat 16:00’da anlaştık. Randevu saatinden 15 dakika evvel özel kaleme vardığımda İl Tarım ve Ormancılık Müdürü Necmettin Yoldaş ve DSİ Bölge Temsilcisini orada beklerken gördüm. Vali Bey saat 16:00’da görüşmek için onları da davet etmiş.

Vali Beyin yanına girdiğimizde, “Sayın Valim özel görüşeceğimizi düşünmüştüm” dedim. Vali Kızılkaya, “Siz tarımla, sulamalarla ilgili şikayetlerinizi yazıyorsunuz, ilgili muhatap arkadaşları çağırdım, şikayetleri söyleyin, cevap versinler diye onları çağırdım” cevabı verildi.

Güzel ve verimli görüşme oldu, her iki arkadaşta halen görevdeler, önemine binaen sayın valimizin bilgisine sunduğum bir konuyu gündeme getirmek istedim.

Sayın Valim, Devletimiz ve İl Özel İdaresi gücü yettiğince tarıma destek vermeye çalışıyor, yalnız verdiği destekler verimli kullanılıyor mu? Üretici köylere destekler veriliyor mu? Devlet ve İl Özel İdarecileri takiplerini yapmıyorlar.

Kızılkaya: - Bana örnek verin sorgulayayım.

Şadi Erdal: - Öyle bir köy var ki, kışın 3 kişi, yazın 7 kişi yaşıyor bu köye kuruluk yapılıyor. Köyün İsmi …….. ( köyün ismini yazmıyorum ama söyledim)

Vali Bey hemen İl Özel İdare Genel Sekreterini arayarak, …… adlı köye kaç senesinde kuruluk yapıldı, köyün nüfusu ve yatırım miktarını sordu. 5-6 dakika sonra gelen cevap “Efendim, nüfus 3-7 arasında değişiyor, 2021 yılında 204 bin TL harcanarak kuruluk yapılmış” cevabı karşısında Vali Kemal Bey kızdı ve “Bundan sonra bütün projeler benim onayımdan geçmeden proje tamamlanmayacak” talimatı verdi.

Şadi Erdal: - Sayın Valim gördüğünüz gibi üretim olmayan köye böyle yatırım yapılırken, öyle bir köy var ki hasat döneminde günde yüz ton, dönem sonunda 1500 ton ceviz üreten, civar köylerin de bu köye gelen tüccarlara satmak üzere 500 ton ceviz satan bir köy, kantara ihtiyaç olmasına rağmen özel idare kantar yapmıyor.

Üretici köy para toplayarak kantarını yapıyor. Hasat Eylül ve Ekim aylarında yapıldığından havalar sağanak ve yağışlı olabiliyor.

Kantarın bulunduğu alana kuruluk istiyorlar o da yapılmıyor. Bu durumu nüfusu olmayan üretmeyen köylere mükafat, üreten köylere ceza olmuyor mu?

Vali Kızılkaya: - Hangi köy bu?

Şadi Erdal: - Gölpazarı’nın Büyükbelen köyü.

Vali Bey anında Gölpazarı kaymakamını aradı. Büyükbelen köyünün yılda 1500 ton ceviz ürettiğinin teyidini aldı. Köyün kantar ihtiyacının neden giderilmediğini, kuruluk ihtiyaçlarının hangi sebeple yerine getirilmediğini ve hemen projesinin hazırlanıp yapılmasını emretti.

Kaymakam anında köye gitti, muhtar ile birlikte toplanan halka kuruluğun yapılacağı müjdesini verdi.

Netice mi, bu olaydan birkaç ay sonra Vali Kızılkaya’nın tayini Siirt’e çıktı, sanırım kaymakam da aynı akıbete uğradı. İlçe Özel İdare yerinde duruyor, yerinde duran ilçe özel idare köyün muhtarını çağırdı; “Biz projeyi hazırladık ama yukarısı pahalı buldu, kuruluk işi olmayacak” bilgisini verdi.

Geçen yıl yapılması unutulan kuruluk halen yapılacağı günü bekleyecek. Bu gidişle üreten köy cezalandırılmaya devam edecek.

Bu kafayla kantarı nasıl yaptılarsa Büyükbelenliler, kuruluğu da aynı yöntemle yapacaklar. Bürokraside kafa değişmiyor, üretmeyene mükafat, üretene ceza. İşte bu zihniyet pahalılığa sebep olanlardan sadece birisi.

Hani devlette devamlılık vardı, Vali gitti “Harç bitti, inşaata paydos” a döndü.

NOT: Büyükbelen köyü ile ilgili 21 Mart 2023 tarihli “ÇANAKKALE SAVAŞINDA BİR KÖYDEN 80 ŞEHİT 4 GAZİ” başlıklı yazımı Bilecik Haber sitesinden okuyabilirler.