MUZAFFER ÇEVEN

MUZAFFER ÇEVEN

AKSİYON…

AKSİYON…

Aksiyon (Fransızca, action -eylem, edim, icraat, hisse senedi; Latince, actio –eylem, act -yapmak, eylemek, icra etmek, harekete geçirmek); amel, eylem, fiil, etki, etkime, bir şeyin genellikle belli bir süre zarfında, aşamalar hâlinde veya tekrarlama ihtimaliyle gerçekleştirilmesi… Aksiyon, henüz fikir aşamasında olan bir planı gerçekleştirmeye yönelik adımlar atmak… ‘Aksiyon’, anlamının aksine bir mânâ yüklenmemesi gereken, ‘aksi yön’ hâline gelmemesi kaydıyla, içinde etkili, büyüleyici bir havayı bulunduran sihirli bir sözcük… Aksiyon, bir amaca yönelik olarak gerçekleştirilen bilinçli, insanın iradesine, değer yargılarına, inançlarına ve hedeflerine dayalı olarak şekillenen eylemler bütünü… Aksiyon, özgür irade ve sorumluluk ile bağlantılı kavram…

Bir kişinin yaptığı her eylem, etik/ahlakî sorumluluk taşır… Aksiyon; felsefede, psikolojide ve dinî alanda geniş bir yelpazede söz konusu… İnsanın hem bireysel hem toplumsal hayatında merkezî bir rol oynayan aksiyon, kişinin inandığı değerlerin pratiğe dökülmesinde çok gerekli… İnanç ile aksiyon arasındaki ilişki, özellikle dinî ve ahlâkî sistemlerde son derece önemli… Necip Fazıl Kısakürek’in, kaleme aldığı ‘İman ve Aksiyon' adlı eserinden aksiyonu, bam telinden açıklayan sözler: “Besmele, yalnız Allah'a dayanılarak yapılan işin, vazifenin açış formülüdür ve mânâ, hikmet, güzellik, gerçeklik, tesir, tembih bakımlarından hiçbir dinde böyle bir anahtar mevcut değildir… Demek ki milyonluk orduların milyonluk ordularla cihadı, ancak küçük cihaddır… En büyük cihad, tek adamın kendi nefsi ile cihadıdır… Istırabını çekelim, katlanabilelim, hakikate talip olalım, Allah verir… Hazret-i İbrahim'in karşısında Nemrut, Hazret-i Musa'nın karşısında Firavun, Hazret-i İsa'nın karşısında Roma ve Allah'ın Sevgilisinin karşısında bütün dünya… Gözün iğne ucu kadar küçük... Ona bütün feza doluyor. Nasıl oluyor? İslam aşkla yayıldı, kılıçla diyenler aldanır… Biz bu dünyaya, ruhumuzun her zaman hatırladığı, rüyalarda yokladığı, hasretlerde yaşadığı, hayâllerde aradığı bir başka dünyanın hasretiyle düştük… Kitap; ruh ve beden aksiyonunu aktifleştirecek cümleyi bulmak için okunur… İnsanlar, zaman vehmi içinde kendilerini her ân mevcut ve hiçbir zaman yok olmayacak bir mevcut gibi görürler. Gafletin tesellisi bu… Hakiki hürriyet, hakikate esarettir… Bizim ne kadar ileride olduğumuzu anlamaları için, onların bizim yaptığımız devir kadar devri tamamlamaları lâzımdır… Herkes tabancasını çekip o anda kronometre (süreölçer) ile Amerika'da gündüz, burada gece, herkes aynı anda ölse, dünyada hiçbir fert kalmasa yine herkes ayrı ayrı ölür. Beraber ölünmez… Bizim işimiz yokuş yukarı çıkmanın dâvasıdır. Onların dâvası ise yokuş aşağı yuvarlanmanın… Aksiyonun olmadığı yerde evvelâ şahsiyet yoktur… Ve beşeriyetin birinci vasfı: Mütemadiyen kendini aşmak... Cemiyet halinde ve fert halinde... Beşeriyetin gayesi budur. Ebedî terakki ve Allah'a ermek yolunda sonsuz cehd ve hamle… Sırat-ı müstakim, zıtlar arasından akan, tezatlar arası ince çizgidir. Bütün mesele bu inceliği fark edebilmekte… İdrakin aczini idrakten büyük idrak yoktur…”… Dinî sistemde, iman ve aksiyon ayrılmaz bir bütün… İman, insanın içsel dünyasında Allah'a, peygamberlerine, meleklerine, ahirete ve kutsal kitaplara olan inancı, aksiyon ise bu inancın dışa vurumu… İslam inancında aksiyon, imanın ayrılmaz bir parçası… Kur'an'da birçok ayet, iman edenlerin aynı zamanda ‘salih amel’ işleyenler olmaları (iyi ve doğru eylemlerde bulunanlar olması) gerektiğini vurgular… İnanç sadece zihinsel bir kabul değil, aynı zamanda bu kabulün hayatın her alanına yansıması gereken pratiği/uygulaması… İbadetler, iyilik yapmak, topluma faydalı olmak ve ahlakî bir hayat sürmek, imanın eyleme dökülmüş hâli olarak değerlendirilir… İman eden kişi, aksiyonlarıyla/amelleriyle inancını pekiştirir ve daha derin bir manevî tatmine ulaşır… İman, İslam'da Allah'a ve O'nun gönderdiği peygamberlere, kutsal kitaplara, meleklere, ahirete ve kadere inanmayı ifade eder… Aksiyon ise, iman edilen bu değerlerin hayata geçirilmesi, yani inanç doğrultusunda eylemde bulunmak... İman, sadece kalpte olan bir inanç olarak kalmamalı; iyilik, adâlet, ibadet ve ahlâk gibi fiillerle dışa yansıtılmalı… Gerçek iman, aksiyonla (amelle) somutlaşır… İman, inanmak ve kabul etmek… Aksiyon ise bu inancın gerektirdiği davranışları inanç doğrultusunda harekete geçirmek… İman ve aksiyon, İslam inancında birbirini tamamlayan iki temel unsur...

Aksiyon; bireysel ve toplumsal düzeyde önemli… Bireylerin inançları doğrultusunda gerçekleştirdikleri eylemler, toplumun genel ahlakî/etik yapısını şekillendirir… İyilik, yardımlaşma, adâlet ve merhamet gibi değerler, bireylerin aksiyonları aracılığıyla topluma yerleşir ve güçlenir… Toplumsal huzur ve adâlet, bireylerin inançlarına uygun davranmalarıyla sağlanabilir… Eğer bireyler, inandıkları değerleri aksiyon yoluyla hayata geçirirlerse, toplumda dayanışma, güven ve huzur artar… İnançlar ne kadar güçlü olursa olsun, aksiyona dönüştürülmediği sürece tam anlamıyla yaşanmış sayılmaz… Aksiyon ve harekete geçmeyi çok güzel dillendiren sözler… “Başarı, harekete geçme cesaretinde saklıdır.” (Franklin D. Roosevelt)… “Harekete geçmek, tüm başarıların başlangıcıdır.” (Pablo Picasso)… “Yapabileceğin bir şeyi erteleme, bugün başla. (Benjamin Franklin)… “Büyük işler, küçük adımlarla başlar.” (Lao Tzu)… “Hayatta en önemli şey, harekete geçme kararıdır.” (Amelia Earhart)… “Eylem, kelimelerden daha yüksek sesle konuşur.” (İspanyol Atasözü)… “Beklemek yerine, harekete geç. Harekete geçmek, hayatı başlatır.” (Tony Robbins)… “Hiçbir şey yapmamak, en büyük tehlikedir.” (John F. Kennedy)… “Başarı, her gün atılan küçük adımların birikimidir.” (Robert Collier)… “Harekete geçmek, hayallerin gerçekleşmesinin anahtarıdır.” (Walt Disney)…

Küçük bir adım da olsa, harekete geçmek mühim… Küçümsememek gerek hiçbir şeyi, nokta da küçüktür, lâkin bitirir cümleyi... Her ne kadar yapanı durandan ve yatandan daha çok eleştirseler de, yılmamak, dik durmak gerek… “Bin doğru yapsan da, bir yanlışını konuşur, tanıdığın insanlar...” (Sadi Şirazi)… Mâlum, “Basit kişiler hep ilgi görür, kaliteli kişiler ise yalnız kalır. Çünkü ucuz malın alıcısı çoktur.” (Necip Fazıl Kısakürek)… Aksiyon ve irade… Kendini yönetebilme becerisi, irade... Başkalarını yönetebilme becerisi, iktidar... İrade ve iktidar olmadan başarı olmaz... Başarısız olan, mankurtlaşmaya yatkın olur... İrade ve aksiyon olmadan, diğeri, işlevini yitiren güç olarak kalmaya mahkûm… Önemli olan, doğru olan ipe tutunabilmek… İp, iyi ve sağlam olursa; tuğlayı hizasında, düğmeyi yerinde tutabilmek kabil… Yoksa her bir şey altüst olur… Yanlış yapan halt ettiğiyle kalmasın istiyorsak, iyi ve doğru olan düşünceleri aksiyona geçirmeliyiz… Doğru iradeyi ve aksiyonu anlatan güzel bir hikâye… Kral’ın birine iki şahin hediye edilmiş… Kral, bu değerli kuşları eğitmesi için bir şahin eğiticisini çağırmış… Aylar geçmiş, şahinlerden birisi gökyüzünde asil bir şekilde süzülerek uçmuş, ancak diğer şahin, üzerinde bulunduğu dalın üzerinden, geldiği günden beri bir türlü ayrılmamış… Kral, ülkedeki pek çok şahin eğiticisini seferber etmiş, hiç kimse bu şahini uçurmayı başaramamış… Ülkede denenmemiş tek bir eğitici kalmış… Kralın emriyle o eğitici de saraya getirilmiş… Bir gün sonra, kral camdan bakmış ve her iki şahinin de muhteşem bir şekilde uçtuğunu görmüş, eğiticiye sormuş; ‘Nasıl başardın bunu? Birçok eğitici başaramadı. Sen nasıl yaptın?’… Şahin eğiticisi cevap vermiş; ‘Çok basit, efendim. Sadece kuşun üzerinde durduğu dalı kestim...’

Bu, doğru irade ve aksiyon… İstediğimiz yönde bir değişimi gerçekleştirebilmenin yolu, bilindik davranışlarımızın dışına çıkmak için, düşmemek için gerekli tedbirleri alıp, harekete geçmek maksadıyla, üzerinde durduğumuz dalı kesmek olsa gerek… Uçuşu gerçekleştirebilmek için, daha fazla beklememek lâzım… Yeter ki cesaretimiz, doğru bilgimiz ve gereğini yapabilecek irademiz olsun… Yolumuz açık olsun… Gerisi, aksiyon… Selam, sevgi ve saygılarımla. https://bit.ly/muzafferceven kanalımı takip etmeniz dileğiyle…

Bu yazı toplam 1042 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
MUZAFFER ÇEVEN Arşivi
SON YAZILAR