MUZAFFER ÇEVEN

MUZAFFER ÇEVEN

CILK…

CILK…

Cılk, müşahhas (somut), ve mücerret (soyut) anlamda tabiiliğin (doğallığın) ve ahengin (dengenin) kaybolması… Yeni ve eski sözcüklerin cılkının çıktığı hengâme… Cılk, böylesi durumun olumsuz sonuçları… Cılkı çıkmayan ne kaldı ki… Meramımızı anlatırken de kullandığımız sözcüklerin cılkı çıktı… Cılk, cıvık çamuru… Cıvık; gerekli miktardan fazla suyla karıştırılan, koyuluğu azalmış olan (cıvık hamur vb.) şey... Cıvık; bir şeyin fazla suyla karıştığı için biçimini koruyamayacak kadar sulanmışı… Cıvık hamur, cıvık çamur… Cıvık; ağırbaşlı olmayan, çevresindekilere sataşan, sulu ve soğuk, can sıkıcı, kötü şakalar yapan kimse... Cılk; eşyaların zamanla yıpranması, bozulması ve kullanılamaz hâle gelmesi, bozulması; süt ürünlerinin vb. yiyeceklerin ve besin değerini kaybetmesi ve sağlığa zararlı ve yenmez hâle gelmesi; insanlar arasında ilişkilerin bozulması, sağlıksız duruma gelmesi ve kopma noktasına gelmesi, güvenin kaybedilmesi; projelerin başarısız olması, hedeflerine ulaşamaması ve istenmeyen sonuçlar doğurması… Cılk olmak yahut cılkı çıkmak, bozulan yumurta için söylenen ifade… Tavuğun altına konan ve civciv vermeyen yumurta… Bu; suçun, tavuğa yüklenmesi, horozun tembel olması, uykuya yatması ve tavuğu ihmal etmesi… Cılk, kokuşmuşluğun argo tarifi… Cılk; cıvık olanın bozulmuş, kokmuş veya çürümüş, aşırı sulanmış ya da kıvamını yitirmiş olan, bozulmuş ve kullanılmaz hâle gelmiş versiyonu… Yemeklerin cılk olmaması için, süreye, oranlara, hijyenik şartlara dikkat edilmeli…

Cıvık, cılk olanla baş edebilmek, onu kıvamına getirebilmek mümkün mü? Bu, zamanı geriye sarmak gibi… Bir şeyin cılkı çıksa da, ‘geri dönüşüm bile, onu geri getirmeye çözüm olamaz’ diye ümitsizliğe kapılmamalı insan… İnsan, genetiğinde dürülü… Her bir şeyi aslına döndüren ilk adım, tövbe kapısı… İnsanı ve eşyayı ifsat eden o kadar çok şey var ki… Birinin şımarıklığı, fazla gevşekliği ya da özensiz davranışları, cılkı çıkmış komik olmayan şakaları… Konuşma veya bir eylemde, sınırlar gözetilmeden yapılan konuşmalar, eylemler ve aşırı yapılan espriler… İnsan ilişkilerinde, cılkın çıktığı, sınırların aşıldığı ve tadın kaçtığı fazla tekrar edilen maksadını aşan sözler ve davranışlar… Toprağın fazla su alarak çamurlaşması veya meyvelerin çürümesi… Zamanın etkisiyle yıpranma, eskime ve bozulma… Hava şartları, nem, sıcaklık değişiklikleri gibi çevresel faktörler… Dış baskılar ve stres… Yeterince bakılmayan eşyalar ve ihmal edilen gıda ürünleri… İletişim eksikliği ve duygusal ihmal… Sağlık sorunları… Bozulmuş veya yıpranmış eşyaların kullanımı… Kim, işin veya bir durumun cılkını çıkarır? İşlerinin gerekliliklerini tam anlamıyla yerine getirmeyen ve sürekli olarak işlerini savsaklayan kişi… Gereğinden fazla detaylara takılarak işi gereksiz yere uzatan ve karmaşık hâle getiren insan… Belirlenmiş kurallara ve prosedürlere uymadan kendi kafalarına göre hareket eden kimse… Başarıyı her şeyin önünde tutarak, etik dışı yöntemlerle işi rayından çıkaran birey… İş disiplini ve çalışma etiği konusunda sorunları olan ve bunu çevresine de yansıtan sorumsuz şahıs… Cılkı çıkan her bir şey, var olanın israf edilmesi demek… Ekonomik kayıp demek… Maddî zarar ve itibar kaybı demek… İlişkilerin veya projelerin bozulması demek… Bireylerde stres ve kaygı olması demek… İletişimde ilişkilerin bozulması, güvensizlik ve hayâl kırıklığı demek… Cılkı önlemin yolları… Doğru zamanlama ve zamanında müdahale… Eşyaların düzenli bakımı ve kontrolü… Gıda ürünlerinin uygun şartlarda saklanması… Sağlıklı, etkin, doğru, etkin ve sürdürülebilir iletişim ve karşılıklı ilgi… Projelerin düzenli olarak takip edilmesi ve gerekli düzeltmelerin yapılması… Cılk olma durumları hakkında bilgi sahibi olmak ve farkındalığı artırmak… Gıda güvenliği, eşya bakımı ve iletişim becerileri konularında eğitim programları düzenlemek…

Bir şeyin, durumun, hadisenin cılkının çıktığı durumda söylenen sözleri bilmeyenimiz var mı? Kulağımıza gelen bilindik sözler… “Her şeyin cılkı çıkmış… Güvendiğimiz adam da cılk çıktı… Çorbanın cılkı çıkmış, ne tadı kalmış ne tuzu… Fazla pişirdik, yemeğin kıvamı bozuldu, resmen cılk oldu yemek… Hamuru cılk olmuşsa işin zor, ne yapsan toparlayamazsın… Her şeyin tadını çıkarayım derken ortamın cılkı çıktı… Şaka dedik, şaka yaptık, işin dozunu kaçırdık, işin cılkı çıktı… O kadar abartınca, işin cılkı çıktı… İşi haddinden fazla kurcalayınca, cılkı çıktı… Ölçüyü kaçırınca, her şeyin cılkı çıktı… Plan iyiydi iyi olmasına, lâkin yanlış uygulayınca işin cılkı çıktı… Sınırı aşınca, neşenin de cılkı çıktı…” Unutulmaması gereken, cılkı çıkan şeyleri toparlamanın zor olduğu… Dengenin, hayatın her alanında önemli olduğu… Her güzel şeyin, ölçüsünde olması gerektiği… Cılkı, mihenk taşına vurup, eğri ile doğruyu en güzel belirleyen güzel tespitler: “Bir nesli, kendi içindeki çürümüşlükten tanırsınız.” (Necip Fazıl Kısakürek)… “Biz, iyimserliğin isyanında doğduk.” (Nazım Hikmet Ran)… En kötüsü, siyasetin cılkının çıktığı durumların olması… Siyasette cılkların çok olması… Siyasetin cılkı çıktığı durumlar, politikacıların ve hükümetlerin halkın çıkarlarını göz ardı ederek kendi çıkarlarını ön planda tutmaları… Siyasetin cılkının çıkması, her alanda çöküşün olması... Yolsuzluk, nepotizm, şeffaflık eksikliği ve hesap verebilirlikten kaçınma vb. hâller… Siyasetin cılkı çıkınca, toplumda güven kaybı olur, sosyal huzursuzluğa yol açılır… Evrensel normlara uyulmaz, halkın devlete olan güveni kalmaz…

Yakın tarihte cılk olan bir politikacı… Adı, halkına yaptığı zulümlerle anılan, Nusayri olan, 1971'den 2000'e kadar devlet başkanlığı yapan Hafız Esad'ın oğlu, Suriye'nin 19. devlet başkanı olan, eski askerî tabip, Suriye Silahlı Kuvvetleri'nin başkomutanı ve Arap Sosyalist Baas Partisi'nin Merkez Komutanlığı'nın genel sekreteri, göz doktoru, ülkesinden kaçıp 07.12.2024’te Rusya’ya iltica eden, devrik devlet başkanı, Beşşaru Hafızı'l-Esed (Beşşaru'l-Esed, 11.09.1965-…)… Suriye’de 08.12.2024 tarihine kadar devam eden Esed dönemi, cılk yönetimin nasıl olduğuna dair en önemli bir misâl… Ülkemizde ‘Esad’ diye bilinen Esed, gerçekte halkına esip gürleyen, emperyalistlere çalışan bir câni… ‘Esed’ ile ‘Esad’ kelimeleri, anlam ve yapı bakımından birbirinden farklı… Esed, ‘aslan’ anlamında… Esad ise ‘en saadetli, en said/mutlu insan’ mânâsında… Esed’in aslan yürekli olmadığı, artık kendisinin de bir sığınmacı olduğu, egosuna yenik düştüğü, devrik başkan olarak da mutlu olmadığı; ülkesinde ve uluslarası mahkemede ve mahkeme-i kübrâda elbette yaptığı zulümlerin hesabını bir gün vereceği kesin… Syrian Network for Human Rights (SNHR - Suriye İnsan Hakları Ağı) raporuna göre, Suriye'de devrilen Baas rejimi iktidarında Şam’daki Sednaya Hapishanesinde ve diğer 50’den fazla birçok hapishanede binlerce kişiye işkence yapılmış ve öldürülmüş… 10 yılda 35 bin kişi idam edilmiş… Maalesef birçok yerde hüküm süren cılk yönetimler hep var olagelmiş… Her mekânda ve zamanda mâzide sır olarak kalmış böylesi cılk uygulamaların hesabı sorulmalı… “Sanma ki zalimin ettiği kârdır. Mazlumun âhı (ilenmesi, bedduası) indirir şâhı. Her şeyin bir vakti vardır.” (Yunus Emre)... Alma mazlumun âhı, çıkar aheste aheste… Mazlumların âhı yerde kalmaz… “Mazlumun âhı arşı titretir.” (Sadi Şirazi)…

Cılk yumurta, cılk insan… Cılk yumurta, bozulmuş ve kokmuş yumurta… Cılk insan, ahlâkî değerlerini yitirmiş, yozlaşmış insan… Cılk olan, sağlam olanı da çürüten, kokutan ve bozan tesire sahip… Cılk olan, etrafında her ne varsa bozar, her bir şeye zarar verir… İşin cılkını çıkarmadan, temkinli olmak ve her bir işin gereğini evrensel normlara ve kadim medeniyet değerlerimize göre yapmak mühim… Her şey zamanında ve cılkı çıkarılmadan güzel bir şekilde yapılmalı… Yeter ki, itibar kaybedilmesin… Güven ve saygıyı yitirilmesin… Unutmayalım, aşırıya kaçan her şey, kendi zıddını doğurur… Üfleyerek, akıllıca davranalım ki, sözlerimiz ve eylemlerimiz cuk diye yerine otursun, doğru maksat hâsıl olsun… Selam, sevgi ve saygılarımla. https://bit.ly/muzafferceven kanalımı takip etmeniz dileğiyle…

Bu yazı toplam 992 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
MUZAFFER ÇEVEN Arşivi
SON YAZILAR